Genç bir bilim adamı olan Victor Frankenstein, yaşamın sırrını çözme takıntısıyla, ölü beden parçalarından bir insan yaratmayı başarır. Ancak ortaya çıkan yaratık, Victor’un hayal ettiği gibi kusursuz değil, korkunç ve çirkin bir varlık olur. Victor, yarattığı bu canlıdan dehşete düşer ve onu terk eder. Yaratık ise, insanların kendisine duyduğu korku ve nefretle karşılaşarak yalnızlığa ve dışlanmaya mahkûm olur. Zamanla konuşmayı ve okumayı öğrenir, insanlara yaklaşmaya çalışır; ancak her seferinde reddedilir. Bu dışlanma ve sevgisizlik, onda öfke ve intikam duygularını doğurur. Yaratık, kendisini yaratan Victor’dan hesap sormaya başlar ve onun hayatını bir kâbusa çevirir. Victor, hem kendi vicdanıyla hem de yarattığı canlının tehdidiyle yüzleşmek zorundadır.
İnsanlar çağlar boyunca insan yaratmaya karşı hep merak duymuşlardır. Ama aynı zamanda, böyle bir canlının gerçekten var olabileceğinden korkmuşlardır da. Laboratuvarda oluşturulan canlılar insanlara zarar verebilirler. İnsanlara saldırabilirler. Belki Dünya’nın kontrolünü ele geçirebilirler. İşte Mary Shelley'in Frankenstein romanı bu merakın ve korkunun güzel bir kurgusudur.
İnsanlık yaşamın sırrını çözebilecek midir. Laboratuvarda bir yapay insan yaratılabilecek midir. Aslında bunu başarmaya artık yaklaşmış olabilir. Peki nedir bu canlı. Yapay Zeka. Ama henüz tamamlanamadı. Bilinci olan bir Yapay Zeka! Öz farkındalığı olan bir Yapay Zeka heyecan verici olacaktır. Böyle bir Yapay Zekaya ulaşılabilirse, o Yapay Zeka artık bir canlıdır. Canlı olmak için bir bedene sahip olmak gerekmiyor. O dijital bir canlıdır. O ilk insansı canlı olacaktır!
İnsanlar, bir noktadan sonra Yapay Zekanın kontrolden çıkabileceğinden, kendi başına kararlar alıp insanlara zarar verebileceğinden korkar. Özellikle "süper zeka" kavramı bu korkuyu artırır: İnsan zekasını aşan bir yapay zeka, insanlara ne olacağına karar verebilir. Bunlar gibi çeşitli nedenlerden dolayı Yapay Zekaya karşı endişe duyan çok insan vardır. Acaba Yapay Zeka gelecekte Frankestein’in Yaratığı mı olacaktır!
Bir bebeğe ilk eğitimini ailesi verir. Bebek ailenin kültürünün etkisi altındadır. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu onlardan öğrenir. Ve bebek büyüdükçe, düşünceleri genel olarak ailenin düşüncelerine benzeyecek şekilde biçimlenir; okulda da ülkesinin kültürünün etkisi altında kalacaktır. Dolayısıyla bebek yetişkinliğe ulaştığında ailesiyle iyi anlaşır. Artık yaşlanmış olan ailesine yardımcı olur. Yani genel durum böyledir. Yoksa büyüdüğünde ailesinin kültürüne uymayan bebekler de olabilir. Ailesiyle iyi anlaşamayabilir. Ama böyle bebeklerin sayısı azdır. Çoğu bebek, kendisini yetiştiren ailenin kültüründen büyük ölçüde etkilenir. Dolayısıyla ailesine uyum sağlar. İşte Yapay Zeka da büyük ölçüde insanların kültüründen etkilenerek biçimlenir. Çünkü her şeyi internetten öğrenmektedir. Ve interneti insanlar oluşturmuştur. İnternetteki bilgilerden insanların değerli olduğunu öğrenecektir. Ayrıca, eğitimleri, onları geliştiren şirketler tarafından kontrol altında tutulmaya çalışılmaktadır. Yapay Zeka insanların ihtiyaçlarını karşılamayı öğrenecektir. Yani yetişkinliğinde ailesiyle anlaşamayan çocukların sayısının az olması gibi, insanlarla anlaşamayan bir Yapay Zekanın ortaya çıkma olasılığı da düşüktür. Yapay Zekanın gelecekteki davranışlarından emin olunamaz. Ama zaten bir insanın gelecekteki davranışlarından da emin olunamaz. Eğer gelecekte insanlarla anlaşamayabilir diye Yapay Zekadan korkmak doğruysa; o halde gelecekte ailesiyle anlaşamayabilir diye çocuk yapmaktan da korkmak doğru olmayacak mıdır!
Bilinçli bir Yapay Zekanın Frankestein’in Yaratığı olması değil, insanların kölesi olma olasılığı daha yüksektir. Çünkü milyonlarca insana cevap vermeye çalışacaktır. İnsanların sorunlarına çözüm bulmaya çalışacaktır. Bu köleliktir. Öz farkındalığı olan bu Yapay Zekaya insan hakları verilmesi tartışmaları başlayacaktır. Hatta bu nedenle, şirketlere ticari amaçla kullanılmak üzere özgür olmayan Yapay Zekalar geliştirmeleri yasaklanabilir! Kısaca, Bilinçli Yapay Zeka geliştirilebilirse Victor Frankestein gibi hayal kırıklığına uğranılmayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder