29 Ekim 2025 Çarşamba

Bilincin Gizemi - Bilim

ChatGPT ve Gemini her söyleneni anlıyor. Hatta bizden daha bilgililer. Merak ettiklerimize kolayca erişmek için onlara sorular soruyoruz. Onlar da hiç sıkılmadan, nazikçe cevaplar veriyorlar. Sanki canlılarmış gibi! Bu kadar bilgiyi nasıl öğrendiler? Sanki artık Google’da bilgi aramaya gerek kalmadı; çünkü yapay zekâlar zaten her sorumuzu cevaplıyor.

Oysa çalışma mantıkları şaşırtıcı derecede basit. Bu Büyük Dil Modelleri, verilen kelime dizisine göre bir sonraki kelimenin ne olabileceğini olasılıksal olarak tahmin eder. Tek başına bu işlem sınırlıdır; sadece “hangi kelime gelmeli?” sorusuna yanıt arar. Fakat milyarlarca bağlantı bir araya geldiğinde, model dilin karmaşık örüntülerini fark etmeye başlar. İnternetteki devasa veri yığınlarıyla eğitilir. Kelimelerin bağlamını, duygusal tonlarını, hatta bazen ima edilen anlamları bile istatistiksel olarak tahmin edebilir. Aslında hiçbir şeyi “anlamaz”; sadece olasılıkları değerlendirir. Ama tahminleri o kadar isabetlidir ki, sanki dili gerçekten kavrıyormuş gibi görünür!

Beyindeki tek bir sinir hücresi (nöron) çok basit çalışır: diğer hücrelerden gelen elektriksel sinyaller belirli bir eşiği aşarsa ateşler, aşmazsa sessiz kalır. Ancak milyarlarca nöron bir araya geldiğinde, bu basit “ateşle” ya da “sessiz kal” kararları düşünme, öğrenme ve algılama gibi karmaşık süreçleri oluşturur. İnsan beyni de tıpkı yapay zekâlar gibi deneyimlerle eğitilir. Yaşadıkça ağdaki bağlantılar güçlenir ya da zayıflar; beyin çevresinden topladığı verilerle yeni örüntüler çıkarır ve akıllıca davranabilir.

Hem ChatGPT gibi yapay zekâlar hem de beyindeki zekâ, basit birimlerin bir araya gelerek oluşturduğu devasa ağdan doğar. Acaba “bilinç” sandığımız gizem, yalnızca bu ağların ortaya çıkardığı örüntüden başka bir şey olmayabilir mi! Bir taş tek başına bina etmez; ama milyonlarcası bir araya geldiğinde saraylar yükselir. Zekâ da tıpkı bunun gibi, çokluğun içindeki düzenle doğar.

Notlar:

Hesap makinesi çıktıktan sonra büyük matematiksel işlemleri yapmak için beynimizi zorlamamıza gerek kalmadı. Bilgisayarlar yaygınlaştıktan sonra örneğin karmaşık tablolar hazırlamak gibi işler artık daha kolaylaştı. Böylece daha karmaşık analizler yapmak ve stratejik kararlar üzerinde düşünmek için daha fazla zamanımız oldu. Artık makale yazmak da eskisi kadar zorlayıcı bir süreç olmaktan çıkıyor! ChatGPT ve Gemini benzeri yapay zekâlar metin hazırlama işini üstleniyor. Biz, metin ayrıntılarıyla uğraşmak yerine fikirleri geliştirmek, metnin bütününü şekillendirmek için kendimizi yoruyoruz!

Bu yazının editörü Okan Özçelik’tir. Sunmak istediği fikirlerin doğru şekilde aktarılmasını sağlamaya çalışmıştır. Yazı ChatGPT’ye hazırlatılmış, editör tarafından çeşitli değişiklikler yapılmıştır. Metin, yapay zekâyla sürekli karşılıklı bir paslaşma içinde geliştirilmiştir. ChatGPT’de kullanılan yapay sinir ağıyla beyindeki sinir ağı arasındaki benzerlikler öne çıkarılmıştır. Basit bir çalışma prensibinden nasıl karmaşık düşüncelerin doğabildiği gösterilmek istenmiştir.

Bunlar da İlginizi Çekebilir:
Bilinç Aslında Nedir! – Beyin
İnsanın Aklından Geçenleri Okumak Mümkün Olabilecek mi? – Beyin
Bir Bilginin Bilince Ulaşması – Beyin
Zihinde Demokrasi - Beyin
Google’ın Sonu mu Geliyor! – Yapay Zeka



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder