13 Temmuz 2019 Cumartesi

Evrendeki Diğer Uygarlıklar Neredeler? - Alıntı

Yine de, mekanik teknolojiden Tekilliğin engin zekâ ve iletişim patlamasına ilerlemek için yalnızca birkaç yüzyıl yeterliyse, SETI'nin varsayımına göre ışık küremizde, teknolojileri bizimkinden düşleyemeyeceğimiz kadar ileride olan milyarlarca (gökadamızda da binlerce ya da milyonlarca) uygarlığın olması gerekir. SETI projesiyle ilgili en azından kimi tartışmalarda, diğer alanlara da yayılmış olan aynı doğrusal düşünme biçimiyle, uygarlıkların bizim teknoloji düzeyimize erişeceği ve o noktadan sonra milyonlarca değilse bile binlerce yılda yavaş yavaş ilerleyeceği varsayımlarını görüyoruz. Ancak radyoyla başlayan ilk kıpırtılardan, salt bir II. tip uygarlığın ötesine geçen güçlere sıçranması yalnızca birkaç yüz yıl sürmektedir. Yani bu durumda, göklerin akıllı yayınlarla ışıl ışıl parlaması gerekirdi.

Ama gökyüzü oldukça sakin. Evreni bu kadar sessiz bulmamız çok tuhaf ve ilginç. 1950 yılının yazında Enrico Fermi'nin sormuş olduğu gibi: “Herkes nerede?” Yeterince ileri bir uygarlığın sinyallerini gizli frekanslarda hafif sinyallerle sınırlaması olası değildir. Dünyadışı bütün akıllı yaşam uygarlıkları neden böylesine çekingenler?

Fermi Paradoksu olarak adlandırılana (ki bilindiği gibi, yalnızca çoğu gözlemcinin Drake denklemine uyguladığı iyimser parametreler kabul edildiğinde bir paradokstur) yanıt verme çabaları olmuştur. Ortak yanıtlardan biri, radyo sinyali yeteneğine erişen bir uygarlığın kendini gizleyip, silebileceğidir. Bu açıklama, yalnızca böyle birkaç uygarlıktan söz ediyor olsaydık kabul edilebilir olurdu, ama bu uygarlıklardan milyarlarcasına işaret eden yaygın SETI varsayımlarıyla bu uygarlıkların her birinin kendini yok etmiş olması inandırıcı bir düşünce değildir.

Diğer iddialar da aynı doğrultudadır. Belki de (bu kadar ilkel olduğumuz için) “onlar” bizi rahatsız etmemeye karar vermiş, Sessizce (Uzay Yolu dizisinin hayranlarına tanıdık gelecek bir etik ilke) bizi seyrediyorlar. Bir kez daha, var olması gereken milyarlarca uygarlığın her birinin de aynı kararı verdiğini düşünmek pek inandırıcı değildir. Ya da belki de daha yetenekli iletişim paradigmalarına geçmişlerdir. Elektromanyetik dalgalardan -çok yüksek frekanstakilerden bile— daha yetenekli iletişim yöntemlerinin uygulanabilmesi, ayrıca (önümüzdeki yüzyıl içinde bizim de olacağımız kadar) gelişmiş uygarlıkların bunları keşfedip kapsamlı biçimde yararlanması olasıdır. Ama elektromanyetik dalgaların bu milyonlarca uygarlık arasından birinde bile kesinlikle hiçbir rolünün olmaması, diğer teknolojik süreçlerin bir yan ürünü olarak bile kullanılmaması çok düşük olasılıktır.

Bu arada belirtmem gereken bir konu, elde edilen olumsuz bulguların olumlu sonuçlardan daha değersiz olmadığı, bu nedenle bu yazılanların da yüksek öncelik verilmesi gereken SETI projesinin değerine karşı gelen bir tez olmadığıdır.


Dünya dışı yaşamın bulması umularak Voyager modülleri uzaya gönderildi. İçinde bir de altın plak taşımaktadır. Plağın içinde dünya dışı akıllı yaşam formlarının ya da gelecekteki insanların bulması niyetiyle dünyadaki hayatın ve kültürlerin çeşitliliğini gösteren seçilmiş sesler ve görüntüler bulunuyor. Kendi varlığını hissettirmek için çırpınan insanların aksine, evrendeki tüm uygarlıklar mı saklanmak istiyor! Neden? Korktukları birileri mi var, ileri teknolojilerine rağmen! Ya da, geriden gelen uygarlıklardan kendilerini saklamak neden etik bir davranış olsun. Oysa bir öğretmen gibi, geriden gelen uygarlıkları eğitebilirler. İşte asıl etik davranış bu olurdu! Ya da, en azından geriden gelen uygarlıkları sömürebilirlerdi. Böylece herkes, onların varlığından emin olurdu. Zaten Dünya'da da böyle olmamış mıydı. Avrupalılar Amerika'yı keşfettiğinde kendilerini gizlemek zorunda hissetmemişti. Hatta geriden gelen uygarlık, onları Tanrı sanmıştı.

Carl Sagan'ın aksine, bu konuda Ray Kurzweil haklı görünüyor. Evren, Allen Teleskop Dizisi gibi teleskoplarla izleniyor. Ama hiç radyo dalgasına rastlanmadı. Yani hiç mi sızan radyo dalgası olmaz. Evrende bir uygarlık, teleskoplarla yaşam kanıtı arıyor olsaydı, insanları defalarca keşfetmiş olurdu herhalde. Dünya'dan sızan radyo dalgalarından dolayı, bu çok zor olmayacaktı. Oysa insanların hâlâ radyo dalgasına bile rastlamamış olması düşündürücüdür. Büyük olasılıkla evrende yalnızız. Koca evrende başka tapu yok. Her yer bizim. Tadını çıkarın. :-)



Bu arada konu uzaylılardan açılmışken, bu sahneyi hatırlamak neşelendirecektir. Bazı insanlar UFO'ların dünyayı ziyaret ettiğine inanır. Bu insanlar arasında oldukça popüler olan bir görüntü vardır. Uzaylı Otopsisi Görüntüleri. İşte o görüntülerin hikayesi:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder