Ama gökyüzü oldukça sakin.
Evreni bu kadar sessiz bulmamız çok tuhaf ve ilginç. 1950 yılının
yazında Enrico Fermi'nin sormuş olduğu gibi: “Herkes nerede?”
Yeterince ileri bir uygarlığın sinyallerini gizli frekanslarda
hafif sinyallerle sınırlaması olası değildir. Dünyadışı
bütün akıllı yaşam uygarlıkları neden böylesine çekingenler?
Fermi Paradoksu olarak adlandırılana
(ki bilindiği gibi, yalnızca çoğu gözlemcinin Drake denklemine
uyguladığı iyimser parametreler kabul edildiğinde bir
paradokstur) yanıt verme çabaları olmuştur. Ortak yanıtlardan
biri, radyo sinyali yeteneğine erişen bir uygarlığın kendini
gizleyip, silebileceğidir. Bu açıklama, yalnızca böyle birkaç
uygarlıktan söz ediyor olsaydık kabul edilebilir olurdu, ama bu
uygarlıklardan milyarlarcasına işaret eden yaygın SETI
varsayımlarıyla bu uygarlıkların her birinin kendini yok etmiş
olması inandırıcı bir düşünce değildir.
Diğer iddialar da aynı doğrultudadır.
Belki de (bu kadar ilkel olduğumuz için) “onlar” bizi
rahatsız etmemeye karar vermiş, Sessizce (Uzay Yolu dizisinin
hayranlarına tanıdık gelecek bir etik ilke) bizi seyrediyorlar.
Bir kez daha, var olması gereken milyarlarca uygarlığın her
birinin de aynı kararı verdiğini düşünmek pek inandırıcı
değildir. Ya da belki de daha yetenekli iletişim paradigmalarına
geçmişlerdir. Elektromanyetik dalgalardan -çok yüksek
frekanstakilerden bile— daha yetenekli iletişim yöntemlerinin
uygulanabilmesi, ayrıca (önümüzdeki yüzyıl içinde bizim de
olacağımız kadar) gelişmiş uygarlıkların bunları keşfedip
kapsamlı biçimde yararlanması olasıdır. Ama elektromanyetik
dalgaların bu milyonlarca uygarlık arasından birinde bile
kesinlikle hiçbir rolünün olmaması, diğer teknolojik süreçlerin
bir yan ürünü olarak bile kullanılmaması çok düşük
olasılıktır.
Bu arada belirtmem gereken bir konu,
elde edilen olumsuz bulguların olumlu sonuçlardan daha değersiz
olmadığı, bu nedenle bu yazılanların da yüksek öncelik
verilmesi gereken SETI projesinin değerine karşı gelen bir tez
olmadığıdır.
Dünya dışı yaşamın bulması
umularak Voyager modülleri uzaya gönderildi. İçinde bir de altın
plak taşımaktadır. Plağın içinde dünya dışı akıllı yaşam
formlarının ya da gelecekteki insanların bulması niyetiyle
dünyadaki hayatın ve kültürlerin çeşitliliğini gösteren
seçilmiş sesler ve görüntüler bulunuyor. Kendi varlığını
hissettirmek için çırpınan insanların aksine, evrendeki tüm
uygarlıklar mı saklanmak istiyor! Neden? Korktukları birileri mi
var, ileri teknolojilerine rağmen! Ya da, geriden gelen
uygarlıklardan kendilerini saklamak neden etik bir davranış olsun.
Oysa bir öğretmen gibi, geriden gelen uygarlıkları eğitebilirler.
İşte asıl etik davranış bu olurdu! Ya da, en azından geriden gelen
uygarlıkları sömürebilirlerdi. Böylece herkes, onların
varlığından emin olurdu. Zaten Dünya'da da böyle olmamış
mıydı. Avrupalılar Amerika'yı keşfettiğinde kendilerini
gizlemek zorunda hissetmemişti. Hatta geriden gelen uygarlık,
onları Tanrı sanmıştı.
Carl Sagan'ın aksine, bu konuda Ray
Kurzweil haklı görünüyor. Evren, Allen Teleskop Dizisi gibi
teleskoplarla izleniyor. Ama hiç radyo dalgasına rastlanmadı. Yani
hiç mi sızan radyo dalgası olmaz. Evrende bir uygarlık,
teleskoplarla yaşam kanıtı arıyor olsaydı, insanları defalarca
keşfetmiş olurdu herhalde. Dünya'dan sızan radyo dalgalarından
dolayı, bu çok zor olmayacaktı. Oysa insanların hâlâ radyo
dalgasına bile rastlamamış olması düşündürücüdür. Büyük
olasılıkla evrende yalnızız. Koca evrende başka tapu yok. Her
yer bizim. Tadını çıkarın. :-)
Bu arada konu uzaylılardan açılmışken,
bu sahneyi hatırlamak neşelendirecektir. Bazı insanlar UFO'ların
dünyayı ziyaret ettiğine inanır. Bu insanlar arasında oldukça
popüler olan bir görüntü vardır. Uzaylı Otopsisi Görüntüleri.
İşte o görüntülerin hikayesi:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder