Sahne: Taşınmak :-) paylaşan: okanozcelik
Elbette taşınmak da zor gelecekti.
:-) Gözde büyütülür de büyütülür. O kadar eşya nasıl
taşınacaktır. Kırılan, dökülen olabilir. Kaybolanlar olabilir.
Dahası yeni bir eve nasıl karar verilecektir. Rahat bir yolculuk
sağlanabilecek midir (1800'lü yıllarda). Kaçınılır haliyle.
:-)
Zakhar:
Ilya Ilyich...
Ne yapacağız?
Taşınmamızı istiyorlar.
Ilya Ilyich:
Sana bu konuyu benimle
konuşmanı yasaklamıştım.
Zakhar:
...Yemekleri benden esirgemek yerine
taşınmayı düşünseniz daha iyi
olmaz mı?
Diğer insanlar taşınıyor.
Diğer insanlar bizden
daha kötü durumda değil.
Onlar taşınabiliyorsa...
...biz de yapabiliriz
(Diğer insanlar yapabiliyorsa sen de
gözünde büyütme bu kadar. :-) )
Zakhar:
Ben hiçbir şey söylemedim
taşınma haricinde...
Ilya Ilyich:
Ne söylediğini anlamıyor musun,
sen zehirli bir adamsın?
Zakhar:
Ben ne dedim ki?
Ilya Ilyich:
Diğer insanlar taşınıyor.
Diğer insanlar daha kötü değil.
Söylediğin şey buydu!
Sana göre ben diğer insanlara
benziyorum
değil mi? Zehirli adam!
Peki diğer insanlar nedir?
Söyleyeyim mi?
Nedir diğer insanlar?
Onlar yeni bir yere taşınmak için
yeterince hazır olabilirler.
Mesela Lyagaev iki gömleği bir
mendile
bağlar ve çıkar.
İşte bu diğer insanlardandır!
Bir düşün ben onlara benziyor muyum?
Zakhar:
Bu kalp kırıcı sözlerinizle
bana işkence etmeyin efendim!
Ilya Ilyich:
Beni diğer insanlarla
karşılaştırıyorsun ama!
Neden ben çalışıyor muyum?
Yeterince yemiyor muyum?
Zayıf ve zavallı mı gözüküyorum?
Bir şeyim mi eksik?
Hayatım boyunca çoraplarımı
kendi kendime giymedim!
Bunu söylemeli miyim? Çocukluğumdan
beri
bana hizmet etmedin mi?
Biliyorsun şefkatle büyütüldüm,
hiçbir zaman açlık çekmedim
yoksulluk görmedim
ve hiçbir zaman hayatımı kendim
kazanmadım
veya pis iş yapmadım.
Peki nasıl oluyor da beni
başkalarıyla
karşılaştırabiliyorsun?
Planlarıma göre seni çoktan bir evde
ya da
bir sebze bahçesinde
görevlendirmeliydim.
Ve bir maaş!
Sen benim yardımcım, baş
hizmetkârım,
temsilcim olacaktın!
Ama sen acı bir şekilde efendini
aşağılıyorsun
ki o hayatın boyunca hizmet
ettiğin,
bebekken kollarında taşıdığın
kişi...
(Kendisini, özel
olduğuna diğerlerinden daha yukarıda olduğuna
inandırmaya
çalışmaktadır, sadece. :-) )
Zakhar:
Ilya Ilyich, Tanrı aşkına,
neden bahsediyorsunuz?
Ahh anneciğim Kutsal Meryem ana
bu belalar nasılda bizi buldu!
Dış Anlatım:
Tatlı hafif bir uyuşma
vücuduna yayıldı
ve düşünceleri uykuyla kaplandı,
suyun yüzeyine kırağı düşmesi
gibi.
Zihni cennet diye bilinen yere
sürüklendi,
Ilya Ilyich aniden kendine gelip,
gözlerini açtığında:
"Neden yıkanmadım ve neden
hiçbir şey yapmadım" diye fısıldadı.
Planımı kâğıda yazmadım.
Ne valiye ne de ev sahibine
yazmadım.
Hesapları kontrol etmedim.
Koca bir sabah boşa gitti!"
(Hangisine odaklanacağını bilemez. :-) )
Uzun süre düşündü. Nasıl
oluyordu?
Diğer insanlar bunların hepsini
nasıl yapıyorlar diye aklından geçirdi.
Diğerleri...
Kimdi onlar?
Kendisini diğerleriyle
kıyaslayan düşüncelere daldı.
(Diğer insanlar
yapabiliyordu ama kendisinin başlayamadığı gerçeğiyle yüzleşir.
:-)
Belki de evet
aslında yukarıda olanlar onlardı. :-) )
Bu anlar Oblomov'un hayatındaki
açık ve bilinçli anlardan biriydi.
Var olduğundan beri
Korku ona hükmediyordu
İnsanın kaderinin ne olabileceği
hakkında düşündü
ve kendi varlığıyla kıyasladı.
Bütün bunları içini acı bir
duygu
kaplayarak kendine itiraf etti.
Geçmiş için nafile pişmanlıklar,
vicdanını yakan suçlamalar,
ona iğne batması gibi bir acı
veriyordu.
"Hepsi Zakhar'ın suçu"
diye fısıldadı.
Zakhar'la olan sahneyi hatırladı,
ve yüzü utançla yandı.
(Zakhar haklıydı,
kendisi geçiştirmekteydi. Gizliden korkuyordu :-) )
Ya birisi kulak misafiri
olsaydı diye düşünerek...
...bu fikirlerden uzaklaşmak istedi.
"Tanrıya şükür Zakhar
bunları tekrarlayamaz...
...ve hiç kimse de ona inanmaz zaten."
diye düşünerek rahatladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder