Kulağa çok basit gelebilir ama öz
güven önemini azımsadığımız bir şey. Onu, olması gerekliden
ziyade, olsa iyi olur şeklinde değerlendiriyoruz. Bilgi ve
kaynaklara, sosyal beceri addettiğimiz öz güvenden daha fazla
değer veriyoruz. Fakat çoğu ölçeğe göre bugün tarihin
herhangi bir noktasında sahip olduğumuzdan daha fazla bilgi ve
kaynağa sahibiz; yine de haksızlıklar artıyor ve zorluklar devam
ediyor. Eğer bilgi ve kaynaklar bize gereken tek şey olsaydı; hâlâ
burada olmazdık. Bu denklemde eksik kalan temel ögelerden birinin
öz güven olduğuna inanıyorum.
Öz güven, takip eden her şeyden
önce olan gerekli kıvılcımdır. Öz güven, ilham almak ile
gerçekten başlamak ya da yapılana kadar denemek ile yapmak
arasındaki farktır. Öz güven, kaybettiğimizde dahi devam
etmemize yardımcı olur. O sehpanın üstündeki kitabın adı
"Bir Dünya Hayal Ediyorum" idi ve ben bugün devrimci öz
güvenin en iddialı hayallerimizi gerçeğe dönüştürmeye
yardımcı olduğu bir dünyayı hayal ediyorum.
Tüm öğrencilerim siyahi veya beyaz
ırktan olmayan çocuklardı. Tamamı düşük gelir şartlarında
yetişiyordu. Bir kısmı göçmendi, bir kısmı engelliydi ancak
hepsi, bu dünyanın öz güvenli olmaya davet ettiği en son
insanlardı. İşte bu yüzden, sınıfımın, öğrencilerimin öz
güven kası inşa edebilecekleri; her yeni günü kendi hayallerinin
imgesi uyarınca dünyayı yeniden dizayn edebilmeleri için gereken
öz güven ile karşılamayı öğrenebilecekleri bir yer olması,
son derece önemliydi. Nihayetinde dışarı çıkıp dünyayı
değiştirmede kullanmak için öz güveni yoksa akademik beceriler
neye yarardı.
Sık sık o günü düşünürüm ve
onarılmaz bir şekilde zarar vermediğim için gerçekten dua ederim
çünkü eskiden Regina gibi küçük bir kız olan bir kadın olarak
öz güvenini öldürme sürecini başlatabileceğimi biliyorum hem
de sonsuza kadar. Öz güven eksikliği bizi dipten aşağıya
doğru çeker ve yukarıdan alta doğru iter ve yapamaz, yapmayacak
ve imkansız telaşları arasında ezer. Öz güven olmadan sıkışıp
kalırız sıkışıp kaldığımızda ise başlayamayız bile.
Eğer çok fazla öz güvenin varsa,
gerçek olan bir şeye dayanmadığın için olabilir. Herkes öz
güven eksikliği çekmemekte. Tercih ettiğimiz liderlik arketipine
uydukları için toplumdaki bazı insanların öz güven
kazanmalarını kolaylaştırıyoruz. Bazı insanların öz güvenini
ödüllendirirken bazılarınınkini cezalandırıyoruz ve bu süre
zarfında pek çok insan ortalıkta her gün öz güvensiz dolaşıyor.
Kimimiz için, öz güven devrimci
bir seçenektir ve sırf öz güven motorumuz olmadığı için en
iyi fikirlerimizin gerçekleşmediğini en parlak hayallerimizin
ulaşılamaz olduğunu görmek en büyük utancımız olabilir. Bu
almak istediğim bir risk değil. Tahminime göre en az üç şey
gerekli: izin, topluluk ve merak. İzin, öz güveni doğurur,
topluluk onu besler ve merak bunu onaylar. Eğitimde bir deyişimiz
var: Göremediğiniz bir şey olamazsınız. Küçük bir kızken,
biri bana gösterinceye kadar öz güven gösteremedim.
Asla gülümsemezdi. Asla çekip
gitmekten korkmazdı. Annemin, tam da, o minibüste iyi bir anlaşma
kaptığını düşündüğünü biliyorum ama aslında annem, benden
kim şüphelenirse şüphelensin, beklentilere karşı çıkmam ve
yeteneklerimi öz güvenle göstermeme izin veriyordu.
Bu sekiz cesur genç kadın henüz genç
olmalarına rağmen tarih yazıyorlardı ve aralarındaki en
lafebesi, genç korucu Purity'e şöyle sordum: "Hiç korkar
mısın?" Yemin ederim, cevabını tüm vücuduma dövme
yaptırmak istiyorum. "Tabii ki korkuyorum ama kızkardeşlerimi
çağırıyorum. Onlar bana bu adamlardan daha iyi olacağımızı ve
başarısız olmayacağımızı hatırlatıyorlar.”
Kariyerimin başlarında, tam
planlandığı gibi gitmeyen büyük ölçekli bir etkinliğe öncülük
ettim. Yalan söylüyorum. Berbattı. Etkinliği yöneticimle
değerlendirdiğimde muhtemelen doğumumdan itibaren, şimdiye dek
yapmış olduğum tüm hataların listesini sayacağını biliyordum.
Onun yerine, bir soru ile başladı: Niyetin neydi? Şaşırmıştım
ama rahatlamıştım. Benim zaten kendimi dövüyor olduğumu
biliyordu ve bu soru, zaten kırılgan olan öz güvenime zarar
vermek yerine beni kendi hatalarımdan öğrenmeye davet etti. Merak,
insanları kendi öğrenmelerinden sorumlu olmaya davet eder. Bu
değişim, bir sonraki projeme başarı beklentisiyle yaklaşmama
yardımcı oldu. İzin, topluluk, merak: tüm bunlar, öz güveni
beslemek için ihtiyaç duyacağımız şeyler en büyük
sorunlarımızı çözmek ve eşitsizliğin sona erdiği adaletin
gerçek olduğu dışarıda ve içeride özgür olacağımız çünkü
hepimiz özgür olana kadar hiçbirimizin özgür olmadığını
bildiğimiz bir dünya inşa etmek için kesinlikle ihtiyacımız
olan şeylerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder