27 Mart 2018 Salı

Sahne: Facebook'u Kurmak


Edvardo Saverin, Mark Zuckerberg'in en iyi arkadaşıydı. Facebook'u birilikte kurmuşlardı. Edvardo Facebook'un tek yatırımcısıydı, en başta.

Facebook'un kullanıcı sayısı artmıştır. Edvardo artık reklam almak istemektedir.

Edvardo: Siteyi paraya çevirme zamanı geldi dedim.
Mark Zuckerberg: Ne demek bu?
E: Sitenin bize para kazandırma zamanı geldi diyorum.
MZ: Kelime anlamını biliyorum, ben nasıl yapılacağını sordum.
E: Reklamla.
MZ: Hayır!
E: Bir düşünsene 4000 tane üyemiz var.
MZ: Bu Facebook basit olduğundan.
Meşrubat satışı için açılan popuplara boğarsak bu özelliğini kaybeder.
E: Aslında aklımdan geçen tam olarak meşrubat değildi,
ama neden olmasın ki, ben de şirketin mali işler müdürü olarak...
MZ: Daha ne olduğunu bile bilmiyoruz.
Ne olduğunu bilmiyoruz.
Ne olabileceğini bilmiyoruz.
Ne olacağını bilmiyoruz ki.
Sadece iyi fikir.
Bu da vazgeçemeğim paha biçilmez birşey!

Facebook, Harvard Üniversitesi'nde epey yayılınca, iktisat okuyan arkadaşı Edvardo, reklam almalarını önerir. Ama Mark Zevenberg dikkatini vermek istemez. Bu epey böyle sürer. Sonra Nepster'in kurucusuyla, Sean Parker'la tanışır. Muhtemelen o da programcı olduğundan kolay arkadaş olurlar. Tanıdığı yatırımcılar olan Sean Parker, büyük yatırımcı bulur. Büyük yatırımcı 1 Milyon Dolar yatırır ve şirketi yeniden yapılandırır.

Başlangıçta Harvard öğrencileri Cameron ve Tyler, Harvard Bağlantısı adlı proje yapmaya çalışmaktadırlar. Harvard'lı öğrenciler birbirlerinin durumundan haberdar olacaklar bağlantıda kalacaklardır. Projeyi geliştirmesi için Mark'ı işe alırlar. Mark bir süre sonra bu projeden esinlenerek daha gelişmiş olan Facebook projesini başlatır. Cameron ve Tyler projelerinin çalındığını düşünerek dava açarlar.

Mahkeme öncesi görüşmesindeler. Cameron ve Tyler, Mark'ın siteleriyle ilgilenmediğini düşünüyorlar.

...
MZ: Yağmur yağıyor.
Davacıların Avukatı: Anlamadım.
MZ: Yağmur başladı dedim.
DA: Bay Zuckerberg, söylediklerime dikkat ediyor musunuz?
MZ: Hayır.
DA: Sizce bunu hak ediyor muyum.
MZ: Ne.
Dikkatinizi tümüyle bana vermenizi hak etmiyor muyum.
MZ: Bu sorgulamadan önce de yeminli ifade verdim,
ve kendimi suçlu görmüyorum.
Yani, hayır demek benim yasal yükümlülüğüm.
DA: Tamam, hayır dediniz. Dikkatinizi hak ettiğimi düşünmüyorsunuz!
MZ: Şöyle düşünüyorum. Müvekkilleriniz sırtıma çıkıp,
bunu denemeye hakları olduğuna düşünüyor olabilirler.
Ama benim, burda oturup bu yalanları dinlemek gibi bir mecburiyetim yok.
Dikkatime kismen sahipsiniz,
sadece asgari kısmına.
Kalan dikkatim hâlâ Facebook'taki ofisimde.
Meslektaşlarımla yaptığımız, ve müvekilleriniz dahil bu odada bulunan kimsenin bunu yapacak entelektüel yaratıcılığa ve kapasiteye sahip olmadığına inandığım işimizde!
Aşağılayıcı sorunuza yeterince cevap verdim mi acaba!

Programlama konusunda diğerlerinden daha iyi görünüyor. Cameron ve Tyler projeyi muhtemelen hiç bir zaman bu kadar kapsamlı yapamayacaklardı. :-)

MZ: ...Tek zemin bizim popüler ve beğenilen olmamız. Harvard Bağlantısı'ysa çok kötü.
Edvardo, onların kodlarını hiçbir yerde kullanmadım, yemin ederim. Hiçbir yerde kullanmadım!
Dinle, güzel bir sandalye yapan biri, her güzel sandalye üreten bir insana bir şey borçlanmaz. Onlar bana bu fikri verdiler. Ben daha iyisini yaptım.





MZ: Ben kötü biri değilim.
Avukatı: Bunu biliyorum. Bu tür duygusallığa açık sorgulamaların %85'i bence abartıdan ibarettir.
MZ: Ya kalan %15.
A: Yalan.
Mitleri yaratmak için şeytan gerekir.

A: Sen aşağılık biri değilsin Mark.
...
Sadece öyle olmak için çabalıyorsun.

Sonunda Cameron ve Tyler feragat anlaşması imzalıyor. 65 Milyon Dolar alıyorlar. Eskiden en iyi arkadaşı olan Edvardo da yine feragat anlaşması imzalıyor.

(Jesse Eisenberg'in oyuculuk, Sercan Gidişoğlu'nun seslendirme performansını izliyoruz.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder