Bir gün, kendimi Fransızcayı sadece konuşmakla yetinmeyip, onun bir de
omuz silken tavırlarını taklit etmeye çalışanlardan yılmış hissederek Fransızca sınıfında
otururken, öğrencilerden biri içeri dalarak askerlerin Kent Eyalet Üniversitesi'nde
protestocu öğrencilere karşı bir katliam yaptığını söyledi. O zamana
kadar Richard M. Nixon Vietnam Savaşı'nı bitirme vaadiyle başkan seçilmiş, fakat
bunun yerine çarpışmalar Kamboçya'ya sıçramıştı. Barış hareketi bu gelişmeye
tepki göstermiş ve bütün ülkede kampüsler savaşı bitirme talepleri ile patlamıştı.
4 Mayıs 1970 Pazartesi günü, Kent Eyalet Üniversitesi'nde Ulusal Muhafızlar
dört öğrenciyi öldürmüş, diğer dokuzunu da yaralamıştı.
Protestocularla hükümet arasındaki derin nefreti anlayabiliyordum. Anlamsız
gaddarlıklara ve ölümlere ilk elden şahit olduğum Vietnam' da kendi savaş
karşıtı duygularım canlanmıştı. Fakat aynı zamanda, hala Vietnam' da olan askerler
için de güçlü hisler besliyordum. Bunların çoğu benim gibi zorunlu olarak
askere alınmış, veya evdeki rahatsızlıklardan kaçmak ya da macera aramak için
kendileri gidip yazılmışlardı. Ülkemize yurtseverlik görevi duygusu duyan daha
birçok kişi de vardı. Protestocular, bu faktörleri hesaba katmıyorlardı. Bir askerin
motivasyonu, orada bulunma sebebi ne olursa olsun, -My Lai' de aralarında
yaşlı, kadın ve çocuklar da bulunan yüzlerce silahsız sivilin Amerikalılar tarafından
katledilmesi olayını kastederek- sadece başka bir "bebek katili" idi. İşin
komik yanı, Ulusal Muhafızlar' a katılmış olan "domuzların" ve muhtemelen
Kent Eyalet protestocularının vurulması ile ilgisi olanların çoğunun, Vietnam' a
gitmekten kurtulmak amacı ile bu tercihi yapmış olmalarıydı.
O gün, savaş karşıtı duygularım baskın çıktı ve Vietnam' da bir sıhhiyeci olarak
çalışmış olmamın genel görüşü etkileyeceğine inanmaya başladım. İlk düşüncem,
cinayetleri protesto etmek üzere bir gösteri düzenleyerek okulu kapatmak
zorunda olduğumuzdu. Binlerce öğrenci bir araya geldi ve kendiliğinden
gerçekleşen bir toplanma olduğu için, öfke ve hayal kırıklığı duyguları çok güçlüydü.
İnsanlar topluluğa konuşmak için sıra ile mikrofon başına geçtiler ve sıra
bana geldiğinde, San Mateo şehrine muazzam fakat barışçıl bir yürüyüş planlamamız
gerektiğini vurguladım. Ertesi gün yerel gazetede benim bir fotoğrafım
vardı ve üstünde başlık olarak "Bu Bizim Okulumuz, Haydi İşgal Edelim" yazıyordu.
Sonuçta gösteriyi organize ettim ve kolej yönetim kurulu başkanı ile üyeleri,
benimle Bruce aracılığı ile temas kurarak barışçıl bir sonuç için anlaşmaya çalıştılar.
Benim barışçı yaklaşımımdan cesaretlenmiş görünüyorlardı ve yürüyüşü
gayri resmi olarak desteklediklerini, öğrencilere ateş edilmesi dolayısı ile de çok
kızgın olduklarını söylemişlerdi. Yürüyüş günü, on bin kişiden fazlaydık. Grubun
başında ben vardım, arkamda da sembolik bir tabut.
Adrenalinin yüksekliği nedeni ile, o günün olaylarını çok bulanık bir şekilde
hatırlıyorum, bir ayrıntı hariç. Beyaz bir van, bizi ağır ağır izlemişti. Sürgülü kapısı
açıktı ve içindeki adamlar benim ve diğer öğrenci liderlerinin fotoğraflarımızı
çekiyorlardı. Onların basın mensubu olduklarını zannettimse de, sonradan polis
ve FBI ajanları olduklarını öğrendim. Yürüyüş, barışçıl bir şekilde sona erdi.
Kent Eyalet kıyımı, 4 milyon öğrencinin katıldığı ve dokuz yüzden fazla Amerikan
kolejinin ve üniversitesinin kapandığı, tarihteki tek yurt çapında öğrenci
boykotuna yol açmıştı. Bütün şamatanın, gaz bombalarının ve copların arasında,
bir protesto manzarası hala belleğimde canlı bir şekilde durur: Califomia San
Diego Üniversitesi'nde kendini yakmış olan bir öğrencinin bir gazetede yayımlanan
fotoğrafı.
Craig Venter
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder