13 Ekim 2018 Cumartesi

Gübre - Sahne



Richard ve Jared internet projelerini anlatmak için Bloomberg'e davet edilirler.

...
Richard: Size reklam satmayacağız, bilgilerinizi asla toplayıp satmayacağız...
Ve Gavin Belson gibi insanlar bundan kâr sağlayamayacak!
...
Sunucu: Şimdi Jared'tan Fareli Köyün Kavalcısı'nın CIO'su; Büyük duyuruyu yaparken aklında en çok ne var?
Jared: Benim mi?
Sunucu: Evet, senin Jared?
Jared: Gübre! :-)
Sunucu: Efendim!

Saatler sonra program televizyonda yayınlanır.


Dinesh: Hey Jared ilk kez Emily Chang'e çıktın ha.
Jared: O zaman çıkıyorum...
Dinesh: Ne? İzlemeyecek misin yani?
Jared: Hayır, hayır yok. Onu yeniden yaşamama gerek yok. Hem zaten ömür boyu kendimi görmekten bıkmıştım. Manevi annemin dediği gibi; “Donald, senin suratını göstermemek lazım”. :-)
...
Sunucu: ...Bugün sizin için büyük bir gün. Yeni internetiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Jared: Gübre!
Sunucu: Efendim?
(Richard: Ov; Bu garip. Yani doğrudan Jared'e geçmişler.) :-)
Jared: Şey aa. Herhalde Londra'daki 1894 büyük gübre krizini bilirsiniz?
Sunucu: Maalesef bilmiyorum.
Jared: 1890'larda sanayi devriminde insanlar şehirlere göç etmiş.
Ve daha çok insan eşittir daha çok at,
daha çok at eşittir gübre.
Ve tahminlere göre bir sonraki yüzyılın ortalarında,
sokaklarda 3 metre gübre olacaktı.
Ama kimse bu endişeleri yok edecek yeni bir teknolojiyi tahmin edemedi.
Araba!
Bir gecede gübre sorunu ortadan kalktı.
Ve şuanda bildiğimiz internet kimlik hırsızlığı, istenmeyen posta ve korsanlarla dolu...
Yani gübre!
Ve bize göre başarılı olursa yeni ve tamamen merkez dışı bir internet araba kadar önemli olacak!
...

Bir Yorum

Evet, güzel bir sahne. İnternetin genel durumunun yanısıra Google da hicvedilmiş. :-) Peki umut edilen internet ne kadar gerçekçi. Temiz, reklamsız bir internet mümkün mü? Biraz kurcalayalım.

On dokuzuncu yüzyılda insanlar şehirlere göç etmeye başladı. Daha çok insan eşittir daha çok at, daha çok at eşittir daha çok gübre. Bir sonraki yüzyılda şehirlerde 3 metre gübre birikeceği tahmin ediliyordu. Ama 19. yüzyıl insanının hayal edemeyeceği bir şey oldu. Araba icat edildi. Gübre sorununu kökten çözdü. İnternet reklamla doldu. Televizyon yayınları ücretsizdir. İnsanlar para vermeden izler. Peki televizyon kanalları nasıl finanse edilir. Reklam verenlerden para sağlar. Reklamla finans modeli 60-70 yıldır var. Daha doğrusu, televizyondan önce de vardı. Gazeteler de reklamdan gelir sağlıyordu. Yani reklamlar, internette keşfedilmedi. Bir arama motoru sadece iki şekilde finanse edilebilir. Ya kullanıcılar para verecek, ya reklam verenler. İnsanların bir kısmı şifreli TV yayınları için parayı gözden çıkarabilir. Reklamsız ve daha kaliteli yayın izlerler. Ama internette dolaşmak için para vermeye alışkın değillerdir. Her siteyi hemen kolayca gezebilmek isterler. Dolayısıyla reklam verenlerden gelir sağlanacaktır. Yani, zaten hep var olan bir reklamla finans modelini değiştirebilecek, nasıl araba gibi bir mucize olabilirki!

Her bilgisayarda Windows'a rastlanıldığından Microsoft dayatmacı görülürdü. - Lenovo'nun Windows'lu modelleri var ve Windows'suz modelleri de vardır. Yani her bilgisayarda dayatılmıyordu, ama kullanıcılar Windows'u arıyordu, günümüzde de telefonlarda Android'i aradıkları gibi. - Zaman gerçekten çok ilerlemiş. Artık Microsoft bu konularda hatırlanmıyor, tehdit olarak akla ilk gelen şirket değil. Google göze batıyor artık. Kişisel verilerimizi topluyor, arama geçmişimizi kaydediyor. Reklam verenlere satıyor. Ve birçok sitede kişiye özel reklamlar yayınlatıyor. Çeşitli sitelerde, hep Google'da aradığımız ürünlerle ilgili reklamlar görüyor olmamızın nedeni bu.

Temiz internet gibi yeni bir internet benzetmesine en yakın aday belki DuckDuckGo olabilir. DDG kullanıcıların aramalarını kaydetmez, dolayısıyla bir sürü sitede kişiye özel reklam yayınlamaz. Ama aslında bu büyük gelirden mahrum kalır, Google'n aksine. Bu yüzden servislerini çeşitlendiremeyecektir. Haritalar, e-postalar, çeviri, bulut depolama, doküman düzenleme gibi hizmetleri vermeye parası yetmez. DDG çoğunlukla Yandex'in altyapısını kullanıyor. Neden? Çünkü aşırı miktarda çok olan web sitelerini indeksleyebilmek için çok sayıda sunucu bilgisayar almaya gücü yetmez maalesef. Ama yıllar geçer; DDG bir şekilde biraz daha büyüme fırsatı bulursa, eminim artık o da insanların gözüne batmaya başlayacaktır artık.

AdBlock gibi reklam engelleyici uygulamalar var. Google reklamlarını da kolayca engelliyorlar. Bu uygulamalar zamanla yaygınlaşabilir. O zaman Google'in kişisel verilerimizi toplamasının bir anlamı kalmaz. Çünkü kullanıcı, ilgili reklamları zaten görmeyecektir. Ve Google da sitelerde reklam yayınlamaktan sağladığı büyük gelirden mahrum kalır, tıpkı DDG gibi. Google'n bu sorunla nasıl baş edeceği merak konusudur. Üstelik bu uygulamalar, Google Chrome'da eklenti olarak çalışabiliyorlar, ironik bir şekilde.

İnsanlar, aramayı, e-postaları, haritaları, doküman düzenlemeyi, çeviri hizmetlerini bedava olduğu için kullanıyorlar. Ücretli olduğunu gördüklerinde alternatiflerine kaçarlar. Dolayısıyla geriye tek bir finans yöntemi kalıyor. O da reklam verenlerdir. Ama belki bu hizmetleri, Microsoft ücretsiz ve reklamsız vermek isteyebilir. Kullanıcıların arama geçmişini ve kişisel verilerini kaydetmez. Çünkü Microsoft için Google ciddi bir rakibe dönüştü. Bu strateji bir üstünlük sağlayabilir. Kullanıcılara sempatik gelebilir. Peki Microsoft bu işi nasıl finanse edecek. Elbette Windows'tan sağladığı parayla. Bu durumda temiz interneti kullanıcılar finanse etmiş olur, her yeni bilgisayar aldıklarında. Ama bu hizmetler, sadece Windows kullanıcılarına özel olacaktır. Diğer kullanıcılar, aynı hizmetleri kullanabilmek için yine kişisel bilgilerinin toplanmasına ve reklama göz yummak durumunda kalacaktır.

Ama bir gerçek de şu: İnsanlar nasıl alışırlarsa öyle devam ederler. Bilgisayarlarında Windows'a alıştılar, arama yapmak için Google'a alıştılar. Muhtemelen böyle devam edecektir. İnsanların çoğu kişisel verilerinin toplanmasını sorun etmiyor görünüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder