e-kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
e-kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Şubat 2025 Perşembe

Yayıncı, Yazar ve Arkadaşları E-Kitap Konusunda Sohbet Etmekteler - Sahne



Yayıncı Alain, yazar Leonard ve arkadaşları buluşmuşlardır. Söz e-kitaptan açılır...

Leonard: Önemli olan yazdıklarımı okumaları.
Ayrıca internetten okumak daha kolay.

Leonard: Şöyle bir gerçek var ki;
bugün blogumu okuyan kişi sayısı kitaplarımı okuyanlardan daha fazla.
(Çünkü internetten elektronik yayınlara ulaşmak, kağıt baskıya ulaşmaktan daha pratik.)
Alain: Hiç şikayet etme, kitabın daha yeni çıktı. 


Selena: (Blogunda) Nelerden bahsediyorsun?
Leonard: Günlük olaylardan.
Selena: Edebi olaylardan değil yani.
Leonard: Hayır. İlgimi çeken şeyler insanların da ilgisini çekiyor.
Önemli olan yazdıklarımı okumaları.
Ayrıca internetten okumak daha kolay.
Alain: Hımm. Bedava olduğunu da unutmamak gerek. 
...
Valérie: Tabii sanatın bedavalığından bahsediyoruz, dijitalin değil.
Leonard: Hıhı. Ne demek istedin?
Valérie: İnsanlar bir bilgisayara 1500 Euro verebilir.
İnternet bağlantısına bilmem kaç Euro da ödeyebilir.
Bunlar kriz değil bence.
Ama sıra bir albüm, bir kitap hatta bir gazete almaya gelince...
Aman Tanrım büyük sorun.
Leonard: Evet ama korsan kitapların azaldığını inkar edemezsin.
Valérie: Çünkü gençler daha az okuyor, o yüzden! 
Alain: Asıl korsanlar internet siteleri.
Kendilerine ait olmayan içeriği satıyorlar.
(Başka yerlerden kopyaladıkları içeriği, kendilerininmiş gibi sunuyorlar.)

Alain: Yazı şeklini kaybedecek, bu kaçınılmaz.
Leonard: Ee, en basitinden sen bile taslakları artık tabletten okuyorsun.
Alain: Hepsini değil.
Valérie: Ben tabletten okumuyorum.
Leonard: Çünkü eskide kaldın.
Ve eğitiminden bahsediyorum, eleştirmiyorum.
Valérie: Hahahaha...
Leonard: Ve yani yeni nesiller bilgisayarla büyüdü, aynı şey değil.
L'agent: Tabii sonuç olarak daha az okuyorlar.
Leonard: Tamam. Blogların çoğalmasına bir bakın.
L'agent: Bloglar çoğaldıysa, onları yazacak insanların...
Selena: Kaybedecek vakti olan insanlar.
Leonard: Katılmıyorum. Bence eskisinden daha çok yazılıyor.
Ve bu özgürlük internette başladı.
...
Leonard: Blogum okunduğu için bazı okuyucularım kitaplarımı da alıyor.
L’ag’in Al’in bahsettiği başarı da muhtemelen bundan geliyor.
Alain: Ama senin kitaplarını Kindle’da okuyan da çok.
Rakamlara bakalım:
Seninkileri yaşlıların okuduğunu biliyorsun.
Genellikle emekliler ve özellikle kadınlar.
Artık daha çok kadın okuyor seni.
Bu çok güzel bir şey bence.
(Bu arada Kindle’dan başka Android E-Mürekkep Tablet seçeneklerin olduğunu da ekleyelim.)
Selena: Çünkü daha pratik,
daha kolay ve daha hafif vesaire...
L'agent: Harfler daha büyük.
Selena: Mesela yolculuğa çıkıyorsan bütün kütüphaneni Kindle’a koyabilirsin.
Valérie: Neden kütüphanemle yolculuğa çıkıyımki. 
Yanıma kitabımı alırım. Hem daha hafif.
L'agent: Şarj etmene de gerek yok.
Valérie: Kesinlikle!
(Ama zaten e-kitap okuyucuları ya da e-mürekkep tabletleri, telefonlar ya da tabletler kadar sık şarj etmek gerekmiyor.)
Leonard: Hadi ama ciddi olun, bu gerçek.
Giderek daha az kitap okuyacağız,
ve okuduklarımız da e-kitap olacak!
Valérie: Hadi oradan be. 
Alain: Selena okuyor... 

Alain: Kendime şunu soruyorum.
Neden topluca dijitale geçmiyoruz.
L'agent: Ekonomik olarak saçma olur.
Kitaplar hâlâ satıyor.
Tamam, eskisi kadar olmayabilir,
ama satmaya devam ediyor.
Alain: Evet, ama çok hızlı değişecek.
Aracılar kalkacak.
Dağıtımcı, basım evi kalmayacak.
Sadece editörler ve yazarlar, o kadar...
Valérie: Yayınevleri internet sitesine dönüşecek yani.
Alain: Evet, ama buna sadece internet sitesi diyemezsin.
Bir yayınevinin yaptığı her şeyi yapacak!
Süreçler aynı kalacak.
Valérie: Eski değeri kalmaz.
Selena: Sana göre...
Uzun süredir e-kitap okuyanlar için öyle değil.
Valérie: Haha. Elektronik Kitap, e-kitap...
Hahaha. Hayır. 
Selena: Nesi komik bunun. 
Valérie: Evet öyle.
Alain: Bir şey değişmeyecek. Sadece üretim olmayacak, o kadar...
Yine aynı yazarlarla aynı anlaşmaları yapmaya devam edeceğiz.
Leonard: Mesela benim blogum senin sitende olabilir.
Alain: Evet, aynen öyle.
Bugün yaptığımız şeyin aynısı olacak.
Hatta belki de daha iyisi.
Çünkü ambalajla dağıtımla uğraşmadan,
asıl içeriğe odaklanabileceksin!
Selena: Çok insan işsiz kalır!
Alain: Hiç de değil.
Birilerini işten çıkarır, birilerini işe alırsın.
İş hacmi azalmazki.
...
Valérie: O zaman kimse evinden çıkmayacak, öyle mi.
L'agent: Bu başka bir çağ. Dönüm noktasındayız!
Leonard: Adona’yi iPad’den ya da orijinal baskısından okumak,
ondan öğrendiklerini değiştirmeyecektir, anlıyor musun.
(Aslında e-kitaptan okumak öğrendiklerini değiştirebilir. Çünkü kitabın içeriğine daha kolay erişirsin. Hatırlamak istediğin yerleri daha kolay bulursun. Kitabın içeriğinden daha fazla yararlanırsın. Sonuçta kitabın içeriğine daha iyi hakim olursun.)
...
Alain: Bence artık kitapları yavaş yavaş bırakabiliriz. 

5 Ağustos 2023 Cumartesi

Yayınevinin Bir Kitabı Yayınlamaya Karar Vermesi Zordur

Bir yayınevi yurt dışında sıra dışı bir kitaba rastlayabilir. Kitap orada iyi satıyor olabilir. Ama yayınevi Türkiye'de ilgi göreceğinden emin olamayabilir. Bu nedenle Türkçe'ye çevirmekte kararsız kalabilir. Kitabın satışlarının, yapılacak masrafları karşılamayabileceğinden endişelenir. Bu yüzden pek çok ilginç yabancı kitap Türkiye'de hiç satışa çıkamıyor. Belki Türkiye'de de merak uyandırabilirler. Bazıları Türkiye'de de tartışma yaratabilir.

Acaba bu sorunun bir çözümü olamaz mı! Yayınevi lisansını aldığı kitabı basmayabilir! Bunun yerine, kitabın sadece Türkçe e-kitap biçimini yayınlamaya niyetlenmesi işini biraz daha kolaylaştıracaktır. Bu, kitabın maliyetini düşük tutacaktır. Kağıt basma masrafları olmayacaktır! Türkiye'de e-okuyucuların farkında olan insanlar bu cihazları genelde roman okumak için kullanıyorlar. Ama e-kitap satış siteleri farklı kitapları da biraz daha ön plana çıkaracak olursa, okurların dikkatini çekmeye başlayacaktır. Yayınevi bir kitabın sadece e-kitap biçimini yayınlamaya daha kolay karar verecektir! Eğer e-kitabın satışları umut verici şekilde yüksek olursa, o yayınevi daha geniş bir kitle için cesaretini toplar. Kitabın kağıt baskısını yayınlamak için de iyi bir nedene sahiptir artık. İşte böylece, okuyucular pek çok sıra dışı yabancı kitabı kaçırmamış olur. Üstelik Türkiye'deki e-kitap çeşitliliği de artmış olur.

Aslında e-kitap, kağıt kitaptan çok daha kullanışlıdır. Kitabın içeriğine e-kitap biçiminde ulaşmak daha kolaydır. Kitabın tekrar hatırlanmak istenen kısmı kolayca aranabilir. Alınan notlar listelenebilir. Okuyucu, yazı boyutunu kendi gözüne göre ayarlayabilir. Kısaca, kitap okuyucu için daha yararlı hale gelmiş olur. Üstelik kağıt kitap gibi yıpranmaz. Ama evet, insanların alışkınlarını değiştirmesi zor olur. Kağıt kitap yerine e-kitaptan okumanın daha yararlı olduğunu fark eden kullanıcılar çok yavaş artmaktadır. Ama şu da var. Okuyucular genelde doğayı korumak istediklerini söyleyeceklerdir. Oysa kağıt, ağaçlardan üretilmektedir! Doğayı korumak için bile e-kitap tercih nedeni olabilir.


Bunlar da İlginizi Çekebilir:
Bir Kitapevi Müşterilerin Kitaplarına El Koyar
Çünkü ambalajla, dağıtımla uğraşmadan asıl içeriğe odaklanabileceksin! - Sahne
Dijital Yayıncılık
E-Kitap Okuyucular Lüks müdür?

8 Mayıs 2023 Pazartesi

Işık Yaymayan Televizyon

Birkaç on yıl önce insanlar ilk televizyonlarını almıştı. O televizyonlar siyah beyazdı. Kareler donuktu. Müşteriler bununla epey zaman idare ettiler. Renkli televizyonlar piyasaya sürüldü. İnsanlar büyük bir heyecanla televizyonlarını değiştirmeye başladılar.

İnsanlar gelecekte nasıl bir televizyonla karşılaşacaklarını hayal etmekte zorlanıyorlar. Çeşitli fikirler akla geliyordur. Şu şaşırtıcı durumla da karşılaşılabilir. Muhtemelen artık televizyon seyretmek için sürekli ışığa bakmaya gerek kalmayacak. Işık yaymayan ekranlı televizyonlar piyasaya girmeye başlayacak. İnsanlar sanki büyük bir tabloya bakar gibi video, televizyon izleyecekler. Gayet konforlu.

E-Mürekkep ekranların piyasası oldukça dar. Bunun nedeni yeni bir teknoloji olması. Dolayısıyla yetenekleri henüz sınırlı. Hep böyle kalmayacak. Bu ekranlar siyah beyazdı. Artık renklendi bile. 4096 renk gösterebiliyor. Oysa tüplü renkli televizyonlar sadece 512 renk gösterebiliyordu. Ve insanlara yıllarca yetti. E-Mürekkep ekranın kare yenileme hızı çok düşük. Henüz video gösteremez. Ama resim gösterebilir. Yakında reklam panosu olarak kullanılmaya başlanabilir. Panonun içindeki resimler arada bir değişir.

Gelişmeye devam ediyor. Yetenekleri artınca tanınırlığı artabilir. Yaygınlaşabilir. Şimdilik bunlar inandırıcı gelmeyebilir. 1939’da The New York Times “televizyonun asla yaygınlaşamayacağını” savunmuştu: “Televizyonun sıkıntısı insanların oturup gözlerini ekrana dikmek zorunda olması; sıradan bir Amerikan ailesinin böyle bir şeye zamanı yok.” Gazeteye göre, “sırf bu nedenle bile televizyon ciddi bir yayın alternatifi olamazdı” Bu tahminlerinde fena halde yanıldıklarını söylemeye gerek yok. Benzer durum e-mürekkep ekranlar için de geçerli olabilir. E-Ink Corporation piyasa liderliğini korumak isteyecektir. Bu nedenle sürekli inovasyon yapmak durumunda. Gelecekte sürprizlerle karşılaşabiliriz.

E-Mürekkep ekranların, OLED ekranların gösterdiği renk sayısına, saniyede gösterdiği kare sayısına ulaşması için henüz çok erken. Gerçekçi olmak gerekirse insanları tatmin edecek ekran yenileme hızına ve renk sayısına ulaşabilecek teknolojiyi geliştirmek 20-30 yıl sürebilir. O gün geldiğinde adı artık e-mürekkep ekran olmayacaktır.

İşte o zaman on yıllardır bildik ışık yayan ekranlara alternatif olmaya başlayacaktır. Evet televizyonlarda yavaş yavaş bu teknolojiyi görmeye başlayacağız. Üreticiler, e-mürekkep ekranlı telefon, bilgisayar seçenekleri sunmaya başlayacaktır. Bazı insanlarda, sürekli ışıklı ekrana bakmaktan kaynaklanan baş ağrısı artık olmayacaktır. Telefonların şarjı daha uzun süre dayanacak. Çünkü ekranda bir şeyler göstermek için aydınlatma yapması gerekmeyecek. E-Mürekkep ekranlar çok daha az şarj harcar. Bilgisayarda uğraşmak daha az yorucu olacaktır. Saatlerce makale yazmak ya da yazılım kodu yazmak daha keyifli gelmeye başlayacaktır.

26 Nisan 2023 Çarşamba

Bir Kitapevi Müşterilerin Kitaplarına El Koyar

Bir de Amazon var. Şirket 2009’da bir elektronik yayıncıyla yaşadığı anlaşmazlığın ardından tüm Kindle cihazlarına bağlandı ve kullanıcıların o şirketten satın aldığı her şeyi sildi; ironik bir şekilde silinen bu eserler arasında George Orwell’in 1984 romanı da vardı.

Alıntı: Çalışılmayan Bir Dünya

Kullanıcılar Amazon Kindle'dan başka e-kitap okuyucu seçeneklerinin olduğunu bilmelidir. :-) Hatta e-mürekkep tablet olarak bilinen aygıtların bunlardan çok daha kullanışlı olduğunun farkında olmalıdır. Uzun makaleler yazmak için ya da uzun uzun yazılım kodu yazmak için e-mürekkep ekranlar da artık mevcuttur.


Bunlar da İlginizi Çekebilir:
Çünkü ambalajla, dağıtımla uğraşmadan asıl içeriğe odaklanabileceksin! - Sahne
Dijital Yayıncılık
Amazon da Yalnız Kalmasın – İşletme Analizi
E-Kitap Okuyucular Lüks müdür?

26 Mart 2020 Perşembe

İşlerin İnsan Sevgisiyle Yürümediği Kesin! - Sahne



Kütüphanelerin Google gibi dijital platformlara taşınması hakkında konuşmaktalar.

Presse: Bu sempozyumumun asıl konusu,
dijital teknolojinin kültüre erişimi nasıl demokratikleştirdiği.
Alain: Demokrasinin bununla ne ilgisi var!
P: Her şey herkese her an açık.
A: Her şey değil, herkes de değil!
P: Yani demek istediğim, teknolojinin umut vaat etmesi.
Bu ütopya bence!
Laure: Presse haklı, Google'da bir sürü kitap var,
ve bunlara herkes erişebiliyor.
Bu bir devrim.
P: Google'da 20 milyon eser var.
Dünyanın en büyük kütüphanesi internette.
A: Yani Google reklam verenlere data satmak için,
bizim edebi hafızamızı ele geçirdi, öyle mi!
L: İşlerin insan sevgisiyle yürümediği kesin! :-)
A: Orası tartışılır. Ticaretin, iş dünyasının ve reklamın,
bütün bir bilgi sirkülasyonunu meşru olarak sahiplenmesi
modern bir fikir, ama ben kişisel olarak buna katılmıyorum!
L: Yayıncılık da ticaret değil mi! :-)

20 Mart 2020 Cuma

Dijital Yayıncılık

Yazar, kitabını bilgisayarda zaten dijital belge olarak yazar. Bunu e-kitaba dönüştürmek, kağıda basmaktan daha kolaydır. Ve daha az masraflıdır elbette. Peki, bazı yayınevleri e-kitap yayınına geçmekte neden isteksizler! Çünkü alıştıkları bir iş modeli var. Şirketler de insanlar gibi alıştıkları davranışı değiştirmekte zorlanırlar. Çünkü alışılan şeyi yapmak daha kolay gelir. Ama bazı ülkelerde yayınevlerinin bir korkusu daha vardır. Dijital kitabın korsanının yayılması, kağıt kitabın korsanının yayılmasına göre daha kolay olacaktır. Bu yüzden isteksiz davranabilirler. Bu konuda hak vermemek mümkün değil, ne yazı ki.

Vergi muafiyetiyle filan basılı yayınlar değil, asıl dijital yayınlar teşvik edilmelidir. Basılı yayınlardan %0 vergi alıp, elektronik kitaplardan %20'ye yakın vergi alan ülkeler arasında bazı Avrupa ülkelerinin bile olması şaşırtıcıdır. Oysa doğayı, ağaçları koruyacak en önemli şeylerden biri artık basılı kitapların olmaması olacaktır. E-Kitabın, kitaptan asıl üstünlüğü ise kitabın içeriğine erişmenin çok kolaylaşmasıdır. Örneğin internet siteleri -elbette dijital oldukları için- gibi, arama yapılabilir, yazı boyutu büyütülebilir vesaire.

Bu arada, Amazon Kindle, tek e-okuyucu olarak akla gelmemeli. Farklı alternatifler var. Kobo var, Calibro var, Onyx Boox var. Aslında e-okuyucudan ziyade e-mürekkep tablet daha mantıklı bir seçim gibi görünmektedir. Böylece kullanıcı, işine yarayacağını düşündüğü her Android programını yükleyebilir. Bir sınırlama olmaz. Hatta kullanıcı, e-tablete Amazon Kindle'ın Android yazılımını da yükleyebilir. Kobo'nun Android yazılımını da yükleyebilir. Böylece her e-kitap mağazasından kitap satın alabilir. Her mağazanın kitabını okuyabilir. Tek bir mağazaya bağlı kalmaz. Tek bir e-tableti, bir Kindle olarak kullanabilir, bir Kobo olarak kullanabilir. İstediği belgeyi, raporu okuyabilir. Web sitelerini okuyabilir. Mesela Onyx'in ürünleri böyle Android e-mürekkep tabletlerdir. Aslında e-kitap mağazası işletmekle, e-tablet üretmek birbirinden ayrı işler olması daha iyi olacaktır. Böylece mağaza hangi kitapların daha çok satacağına daha rahat odaklanabilir. E-Tabletlerin nasıl tasarlanacağına da elektronik şirketleri odaklanır. Ve kitap satmakla uğraşmak zorunda kalmaz. Sony, bu işten, bu yüzden vaz geçmişti.



Bunlar da İlginizi Çekebilir

Hayatını bir fikre adıyorsun. Kitaplara! Sonra bu fikir seni aşıyor! - Sahne



Alain: Hayatını bir fikre adıyorsun. Kitaplara! Sonra bu fikir seni aşıyor!
...
A: Şüphesiz. Ama ben neyin değiştiğinden bahsetmiyorum.
Nelerin aynı kaldığından bahsediyorum.
Bizler aynı zamanda bir dönemin temsilcileriyiz.
Şüphe etsek de, tapınak boş kalsa da bu böyle işte!
(Artık eski ilgiyi kaybetmiş, yavaş yavaş devrini tamamlayan
basılı yayına gönderme yapıyor.)
Laure: Bundan eminim, rahip sensin değil mi?
A: Hayır bu bir benzetme.
Bazen her şeye rağmen bir fikri savunmak gerekir o kadar.
L: Sempozyumda da bunu mu anlatacaksın yoksa. :-)
A: Hayır onlara ilgilendikleri şeyden bahsedeceğim. :-)
İnternet yayıncılığının nasıl işimizin önemli bir parçası haline geldiğinden...

Yayınevi yeniliklere ayak uydurmakta zorlanmaktadır. Alışılan iş modelini değiştirmek zor gelmektedir. Piyasaya e-kitap sunmakta isteksiz davranmaktadır.

7 Ocak 2015 Çarşamba

E-Kitap Okuyucular Lüks müdür?

E-Kitap Okuyucuların lüks olduğu algısı yaygındır. Bu, pazarın yavaş büyümesine neden olabilir, özellikle Türkiye'de! Bu aygıtları lüks olarak niteleyen bazı insanların ellerinde en moda telefonların olması dikkat çekici bir tezattır. Genelde o telefonlar bu aygıtların 2-3 katı fiyatına satılmaktadır.

Sadece geceleri yatakta birkaç sayfa kitap okumak için kullanıldığında lüks gibi görünebilir. Asıl ayık kafayla bir şeyler okunması gerektiğinde önemi ortaya çıkıyor. Maksat bir şeyler öğrenmek, hatırlamak olduğunda kullanışlılığı fark ediliyor. Ciddi bir kitap okunurken içeriğine çok rahat ulaşılabilmektedir. Aranılan konuya e-kitapta daha hızlı erişilir. Kağıt kitapta yeri unutulan bir paragrafı, e-kitapta bulmak daha mümkündür. Ya da örneğin internetteki onlarca sayfalık bilimsel bir makale aygıta yüklenildiğinde, üzerinde rahatça çalışılabilir. Bilgisayardan okunmaya kalkıldığında konsantrasyon uzun süre korunamayabilirdi. Bu açıdan akademi dünyasının, üniversite öğrencilerinin de işine yaramaktadır.

Lüks üretim yapmayı sürdürmek isteyenler olacaktır. Bolca süsleyeceklerdir. Kasanın estetiğine çok özen göstereceklerdir. Kendini havalı hissetmek isteyenler bunlara daha çok para verebilirler. Tıpkı güzel görünümlü popüler cep telefonlarına havalı olduğundan daha fazla para vermeye gönüllü insanların olduğu gibi, yargılamak gereksizdir serbest piyasada. Daha fazla elektronik üreticisi bu endüstriye girdiğinde çeşit çoğalacaktır. Rekabet artacaktır. Aslında şuanda bile makul olan fiyatlar daha da düşecektir. Ve elektronik mürekkep ekranın patent süresi sonlanırken fiyatlar yıllar öncesine göre dramatik seviyelere inecektir. Lüks algısının sırıtıyor oluşu iyice görünür olacaktır. Ha, evet, çok fazla bir şey okumak zorunda olmayanlara gerçekten lüks olacaktır.

1-2 yüzyıl öncesine kadar kitapların da lüks görüldüğünü hatırlatalım. Eve kitap girmesi gereksizdi. Bu arada asıl neyin lüks olduğuna “Elektronik Kitap Neden Kağıt Baskısından Kıymetlidir” adlı makalemde rastlayabilirsiniz.

18 Aralık 2014 Perşembe

Yeni Protokol – Teknik Analiz

Hiç dikkatinizi çekti mi? Şöyle ilginç bir durum süregelmektedir. Alışveriş merkezlerinde hiç elektronik üreticilerinin e-okuyucularını görmeyiz. Markası, aynı zamanda kendi mağazasının adı da olan aygıtlar görürüz. Örneğin Nook veya Amazon Kindle gibi. Genelde e-kitap mağazaları, okuyucu üretmektedirler. Daha doğrusu kendileri bile üretmemektedir. Fason ürettirmektedirler.

Neden e-kitap okuyucu üreten şirketler oldukça az? Neden bildik elektronikçiler de aygıt üretmez? Neden bir Vestel ya da Arçelik'in, Samsung ya da Toshiba'nın e-kitap okuyucusu yok?! Bunun en büyük nedeni bir gelenek olsa gerek. E-Kitap endüstrisinde aygıt üreteceksen, ona bağlı bir de kitap mağazası işletme geleneği vardır. Ya da daha doğru bir ifadeyle, zaten bir mağazan varsa aygıt üretirsin. Elektronikçiler çoğunlukla mağaza işletmek istemezler. Bu yüzden aygıt üretmekten de kaçınırlar. Ve evet, haklı nedenleri de vardır. Bir sürü elektronik aygıt, beyaz eşya üretmektedirler. Kendilerine uzak olan kitap satma işiyle uğraşamazlar. Bu yük yüzünden bu endüstriye hiç bulaşmamak istemeleri doğaldır. Böylece kullanıcılar da markası, mağazanın adını taşıyan fason aygıtlarla idare etmek zorunda kalır!

Açıkçası, bu geleneğin sürdürülebilir olduğunu düşünmek pek gerçekçi görünmüyor. Aslında gelecekte mağazalar ayrı var olacak. Aygıtlar ayrı üretilecektir. Mağazayı içerik satmakta uzmanlaşmış şirketler çalıştıracaktır. Aygıtları köklü elektronik şirketleri üretecektir. Herkes kendi işine odaklanabildiği için daha kaliteli sonuç alınacaktır. Daha önce kısaca bahsetmiştim.

Şimdiki durum şuna benziyor: Her TV kanalının kendi markasını taşıyan bir de televizyonu var. Tüketici o kanalı izleyebilmek için o marka televizyonu alması gerekiyor. Böyle deyince durumun ne kadar çarpıcı olduğu ortaya çıkıyor, görüyorsunuz! Tüketici aldığı televizyonla her kanalı izlemek ister. Ve televizyonunu gerçek elektronik üreticilerinden alır. Yalnız emekleme döneminde olur böyle şeyler.

WAP ile Her Telefona Mümkün İnternet

Telefonların çok da akıllı olmadığı günler vardı. İnternete yeni yeni bağlanıyorlardı. Ancak işlem güçleri çok yeterli değildi. Küçük ekranlarında, internet sayfalarında dolaşmak mümkün değildi. Karmaşık sayfa yapısını kaldıramazlardı. Telefonların internetle baş edebilmesi nasıl sağlanacaktı? Sonunda Kablosuz Uygulama Protokolü (WAP) geliştirildi. İnternet siteleri sayfalarını, bu protokole göre tasarladılar. Sayfalar sadeleşti. Artık küçük ekranlarla da sitelerde pürüzsüz gezilebiliyor.

E-Kitap Okyucuların işlem hızı yavaş ama verimlidir. Ekranlarının tazeleme hızı yavaştır. Önemli değil. İnternette gezinmelerini beklemek için henüz erken. Ancak kitabı doğrudan satın alabilmek için mağazaya bağlanmasını bekleyecek müşteriler oluyor. Neden her mağazaya bağlanamasın! Peki bu nasıl mümkün olurdu? E-okuyucu sade bir arayüzle mağazasına bağlanır. Altyapısında aygıt ile kendi mağazası arasında iletişimi sağlayan bir protokol vardır. Sadece kendilerine yetecek kısıtlı bir protokol tabii. Ama gelecekte tüm mağaza ve aygıtları kapsayan bir protokol geliştirilmesi çok mümkündür. Uluslararası bir e-kitap protokolü! Bir WAP gibi. E-Okuyuculara uygun sade bir arayüz sağlanacaktır. Bu protokol üzerinden mağazalar incelenebilir. Kitap seçilebilir.

Düşünce deneyimizi sürdürelim: Kullanıcı, aygıtının Mağazalar bölümüne girer, yani "Mağaza" bölümüne değil. Seçtiği mağazanın adını yazar. Ardından Kullanıcı Adı ve Şifresini girer. Ve ekrana mağazanın kitap listesi gelir. Dilediğini satın alır. Kitap aygıta iner. Altyapısında bu protokol olacaktır...

Evet, böylece gerçek elektronik üreticilerinin mağaza işletmelerine gerek kalmaz. Bu yük ortadan kalkmıştır. Okuyucu üretmek cazip gelmeye başlayacaktır. Aygıt seçenekleri çoğalacaktır. Raflarda bildik markaların aygıtlarını görmeye başlayabiliriz.

Nasıl Farklılık Yaratılacak?

Her mağaza aynı kitabı satacak. Müşteri aradığı bir kitabı A mağazasında da görecek, B mağazasında da. İkisi de aynı kitap. Hele bir de mağazaların kendi özel aygıtlarına gerek olmadığı söyleniyorsa!... Ee, iyi de mağazalar nasıl farklılık yaratacak? Nasıl rekabet edecek? Kitaplara nasıl farklı fiyatlar uygulayacak? Müşteri için ne fark edecek? Neden B mağazası yerine A mağazasını tercih etsin? Cidden, ortak bir protokole uymaya mağazalar neden gönüllü olsun ki?!...

İşte burada e-kitap dosya biçimi gerçekten önem kazanacak. İsteyen mağaza kendi e-kitap dosya biçimini geliştirecek. Sattığı kitapları bu biçimle yayınlayacak. Belki A mağazasının kitapları daha hızlı açılıyordur. Belki daha okunaklı veya süslü bir yazı tipi kullanıyordur. En önemlisi yaratıcı bir sayfa düzeni kullanmış olabilir. Mağaza farklılık yaratmıştır. Müşterinin tercih nedeni olur. Bu sayede yayın evleriyle özel sözleşmeler de yapabilir. Kampanyalar yapabilir. Farklı fiyat etiketi uygulayabilmesinin artık nedeni vardır. Her mağaza kendi kitap dosya biçimini popülerleştirmeye çalışacaktır. Her biçimin iyi ve kötü tarafları olacaktır. Müşteri işine geleni seçecektir. Rekabet kaldığı yerden kızışmaya devam edecektir. Bilgisayarda da bir belge PDF biçiminde, başka bir belge DOC veya ODT biçiminde incelenmeye uygun oluyor, değil mi. Üstelik mağazalar kendi kitap biçimini açma lisansını aygıt üreticilerine satarak epey gelir elde edecektir. Hatta bazı mağazaların işine bedava açma lisansı vermek gelebilir. Çünkü kitapları daha çok aygıtta görünür olacağından satışı artacaktır. Ya da belki kullanıcı hangi mağazaya bağlanırsa kitaplarını açma yazılımcığı aygıtına kurulabilir. Mağazanın kendi politikasına göre, gerekiyorsa kullanıcıdan lisans bedelini alır.

Bakalım ilerde, uğurlarında yeni bir protokol oluşturmaya değecek kadar değerli görülecek mi kitaplar. Ve bununla da kalmayabilir. Telefonlar aynı işletim sistemini kullanmaya başladı. Kullanıcılar genelde Android'i talep ediyorlar. Böylece elektronik üreticileri telefonun işletim sistemiyle uğraşmak zorunda kalmıyor. Acaba gelecekte e-kitap okuyucuların da ortak işletim sistemi olacak mı dersiniz! Gerçi şuanda bile Android'den uyarlama işletim sistemleri kullanıyorlar. Ama standart değiller, şimdilik. Artık elektronik üreticileri işletim sistemi derdinden de kurtulmuş olacaklar. Hep yaptıkları gibi, kullanacakları elektronik devrelere, ürün kasasının estetiğine odaklanabilecekler. Bataryayı daha verimli yapmanın yollarını arayacaklar. Protokoller standart, işletim sistemi bir! İşte o zaman, elektronikçilerin bu endüstriye girmesinin tam zamanı.

27 Kasım 2014 Perşembe

Amazon da Yalnız Kalmasın – İşletme Analizi

Amazon'da bol çeşit vardır. İlk internet mağazalarından biridir. Jeff Bezos kitap satmak üzere kurmuştur. İnternet çok yeniydi. Belirsizliklerle doluydu. İşin başarılı olacağından emin olamamasına rağmen yatırım şirketindeki güvenli işinden ayrılarak kurmuştu. İş iyiye gitti. Film ve müzik de satmaya başladı. Sonra her çeşit ürün satılmaya başlandı. Şimdi başka satıcıların da Amazon'da dükkan açabilmesine imkan verdi. İş büyümeye devam ediyor görünüyor. Başlarda kitap satarak başladığından olsa gerek e-kitap işinin geleceğinin parlak olduğunu ilk fark edenlerden olmuştu. Artık Kindle mağazası en bilenenlerdendir. Şimdi bir düşünce deneyi yapalım. Amazon e-kitap gelirini artırabilir mi!

Kişi e-kitap okuyucusunu alır. Sonra on beş günde bir yeni bir e-kitap almaya başlar. Hatta belki haftada bir kitap okuyanlar da vardır. Sık sık kitap alınır. Ama aygıt bir kere alınır. Ve en azından birkaç yıl kullanılır. Kişi aygıta parayı bir kere verir içeriğe sürekli. Zaten belli ki aygıt satışından değil, e-kitap satışından daha çok gelir sağlamaktadır Amazon. Bu işe başlarken de böyle planlamıştır. Esas olan e-kitap satışıdır. Amazon sonuçta elektronik üreticisi değildir. Endüstride baskın aygıt üretici olması zordur. Sadece Amazon.com'un tanınırlığını artırması yeterlidir. Ulaşılırlığını kolaylaştırmalıdır. Enerjisini e-kitap içeriğini zenginleştirmeye odaklayabilir. Kendi e-kitap dosya yapısını güzelleştirmeye zaman harcayabilir.

Amazon hedef kitlesini büyütmek isteyecektir. Sadece Kindle aygıtı sahipleriyle sınırlı kalmak istemez. Amazon, PC'de okunabilsin diye PC İçin Kindle uygulaması çıkardı. Aynı şekilde Android için de uygulaması var. Peki bunlar yeterli olacak mı!

Her Yerde DivX

DivX Video Biçimi oldukça yaygınlaşmıştı. Bu biçimdeki videolar az yer kaplamasına rağmen yeterince kaliteli oluyordu. Filmlerin küçük boyutlu dosyalara sığdırılması internetten erişimini daha mümkün kılıyordu. Kullanıcı PC'sine DivX Codec yazılımını yüklüyor ve filmleri rahatça oynatıyordu. Eh, kullanımı neden sadece PC ile sınırlı kalsın. DivX şirketinin aklına ilginç bir fikir geldi. Video aygıtlarını sertifikalandırmak. DVD Oynatıcı üreticilerine DivX oynatma lisansı satıldı. Kullanıcı DVD oynatıcısından DivX filmleri de izleyebilmeye başladı. Bilgisayarını televizyonuna bağlamaya gerek kalmamıştı. Artık DivX daha kullanışlı hale gelmişti. Aslında daha çok insanı DivX'e alıştırdı. DivX Şirketi bununla kalmamış. Şimdi çoklu ortam oynatıcılı ekranlı otomobil üreticilerine de lisans satmaya başlamış.

Kindle'a dönelim. Kitaba PC'den ya da akıllı telefondan sadece göz atılır. Kitap asıl e-okuyucuda okunacaktır. Neden farklı e-okuyucularda da Kindle kitapları okunamasın. Başka aygıt üreticilerine Amazon Kindle E-Kitapları açma lisansı verilebilir. Geniş okur kitlesi de Amazon'dan kitap alabilir. Sırf elindeki alet Kindle olmadığı için Amazon'dan uzak durmak zorunda kalmaz. Artık siteye arada bir uğraması için bir nedeni olacaktır. Kindle mağazası daha çekici olmaya başlar. Daha erişilir olur. Zaten esas olan e-kitap satışı değil miydi! Üstelik başka e-okuyucu üreticilerine satılan lisanslardan da epey gelir elde edecektir Amazon. Yoksa acaba Kindle Mağazası'nın lisans satabilecek kadar olgunlaştığından henüz emin olamıyor mu Amazon. Diğer e-kitap mağazalarından daha farklı daha zengin içeriğe sahip olduğunu iddia ediyorsa eğer, aygıt üreticilerine lisans almak cazip gelebilirdi oysa. Kindle For Readers gibi bir şeye cesaret edebilecek mi göreceğiz. Yani üreticiler PDF belgelerini açabilmek için seve seve Adobe Reader Mobile lisansı alıyorlar değil mi!

Bu sayede kendi e-kitap dosya biçimini (AZW) istediği gibi şekillendirmeyi sürdürebilir. Ve hep olmasını istediği gibi yayınevleriyle yaptığı sözleşmeler üzerindeki kontrolünü sürdürebilir. EPUB'u özellikle desteklemeyeceğine göre en azından böyle yapması Amazon için en hayırlısı olacak gibi.

Amazon'un Savunması

Şimdi Amazon'un bunlara savunması şöyle olabilir: Apple, ITunes'le sadece kendi ürünlerine içerik satıyor. Google, Google Play ile Android gibi sadece kendi ürünleriyle uyumlu yazılımlar satıyor. Hatta Microsoft da Windows mağazasını açtı. Windows'a içerik satıyor. Biz onlardan farklı bir şey yapmıyoruz. İçeriğimizi sadece kendi aygıtlarımıza satıyoruz.

Bunda haklılık payı var. Yalnız bu mağazalarda satılanlar genelde hızlı tüketim ürünleri gibidir. Alınır. Kısa bir süre kullanılır. Sonra onca yazılım arasında kaybolur gider. Varlığı bile hatırlanmaz. Evet hızlı tüketim ürünü kitaplar da yok değildir. Okuyup geçilir. Bir daha yüzüne bakılmaz. Ama ilelebet sahip olunmak istenecek kitaplar çoktur. Bu da unutulmamalıdır.

Her Bilgisayarda Windows

Apple Mac bilgisayarı üretmişti. Onunla uyumlu işletim Mac OS'u da üretti. Ne Mac'le uyumlu başka işletim sistemlerinin çıkmasına izin verdi. Ne de başka üreticilerin Mac bilgisayarla uyumlu parça üretmesine izin verdi. Tüm kontrolü elinde tutmak istedi. Bir kapalı devre gibi üretim yaptı. Microsoft ise işletim sistemini tek bir ürüne yüklemekle yetinmedi. Her üreticiye lisans sattı. İnsanlar her bilgisayarda Windows'u (veya daha önceleri DOS'la birlikte) gördüler. Windows'u tanıdılar. Windows'a alıştılar. Bu da aldığı her yeni bilgisayarda Windows'u aramasını sağladı. Apple dar bir kesime ürünlerini tanıtabildi. Açıktır ki Apple'ın Mac gelirinden daha fazlasını Microsoft, lisans satışından elde etti. Gerçi şimdi işler değişmiş görünüyor. Apple tablet ve akıllı telefonda Microsoft'u geride bıraktı. Ama bilgisayar pazarında dar bir alanda kalmıştı. Yani Amazon'un da daha çok insanın Kindle mağazasına bağlanmasını, e-kitaplarına alışmasını istemeyeceği düşünülemez.

İş Ciddiye Biniyor

İlk başlarda e-kitap okuyucular oyuncak gibiydi. Yani her elektronik işinin ilk zamanlarında olduğu gibi, mesela PC'ler de başlarda sadece elektronik hobisi olanlara hitap ediyordu. İşte biraz kitapları rahat okutabilmesi tatmin ediyordu. Bu yüzden emekleme döneminde bir aygıtın sadece bir mağazaya bağımlı olması pek göze batmazdı. Endüstri olgunlaşıyor. İş ciddiye bindi. Beklentiler yükseliyor. İnsanların bilgileri internette. Bilgilerine her aygıttan ulaşabiliyor. E-postaları, sosyal ağları hep yanlarında. İnsanlar Bulutun kullanışlılığını keşfetti. E-Kitap endüstrisinden daha azını beklemeyecektir. Satın aldığı kitaplar mağazadaki hesaplarında zaten yedekli. Bunlara tabletlerinden, akıllı telefonlarından ulaşmak istiyorlar. İnternette, bunu denerken karşılaşılan problemlerle ilgili kullanıcı soruları artıyor. Hatta belki gelecekte kitaplara aldıkları notları da mağazadaki hesaplarına yedekleyebilecekler. Ellerindeki aygıtın eksiksiz bir elektronik kütüphane olmasını isteyenler az değildir. Elbette kütüphaneler zamana meydan okumalıdır. Bu yüzden on yıl sonra sahip olacakları bir e-kitap okuyucuyla da ulaşmak isteyecektirler. Amazon tüm bunları garanti edebilir mi! Tamam Jeff Bezos akıllı olabilir. Daha lisedeyken, lise öğrencileri arası yarışmada yazdığı “Karasineğin Yaşlanma Hızı'nda Sıfır Yerçekimi'nin Etkisi” makalesiyle NASA tarafından ödüllendirilmişti. Yalnız elektronik tüketicileri de az uyanık sayılmazlar. İnternet forumlarından bilgiler paylaşılır. Kullanıcılar bir aygıt alacak olduklarında ilk önce her sitede satılan kitapların okunabildiğinden emin olmak istiyor. Örneğin hep, Türkiye'de satılan kitaplar kesin açılabiliyor mu diye sorulur. Bu açıdan Amazon Kindle kullanıcılara pek sevimli gelmeyebiliyor.

Böyle bir yenilik yüzünden Amazon'un gelirlerine yönelik oluşabilecek bir tehlike, gerçekten başka satıcıların Amazon'da mağaza açmasıyla oluşabilecek bir tehlikeden daha mı büyük görünüyor! Yani Amazon'da mağaza açan bir satıcı özel bir ürünü Amazon'dan daha ucuz satabilir. Müşteri Amazon yerine bu alt mağazadan sipariş verebilir. Ve Amazon sadece aldığı komisyonla yetinmek zorunda kalır. Diğer aygıt üreticilerinin de genelde kendi mağazaları var. Ancak her mağazanın kitabını açabiliyor. Barış var. Kendi mağazalarından alışveriş yapacak müşteri potansiyelini arttırmış oluyorlar. Müşterilerin seçenekleri çoğalıyor. E-Kitap okuyucu üretmek isteyen ama e-kitap mağazasıyla uğraşmak istemeyen elektronikçiler de olacaktır. Bu aygıtların kullanıcıları potansiyel Amazon müşterisi de olabilirdi. Ve içerik zenginse muhtemelen olurlar. Biraz uyum olsun. Amazon da yalnız kalmasın.

Aslında gelecekte mağazalar ayrı var olacak. Aygıtlar ayrı üretilecektir. Mağazayı içerik satmakta uzmanlaşmış şirketler çalıştıracaktır. Aygıtları köklü elektronik şirketleri üretecektir. Herkes kendi işine odaklanabildiği için daha kaliteli sonuç alınacaktır.

18 Kasım 2014 Salı

Eski Kitaplarla Zaman Yolculuğu Yapabilmek

Daha önce EPUB notlarından bahsetmiştim. Uluslararası Dijital Yayıncılık Forumu şartnameyi hazırlamış bile. Yani henüz taslak olsa da. Önümüzdeki aylarda asıl şartname de tamamlanabilir. Sonraki birkaç ayda da üreticiler e-okuyucularının yazılımlarına ekleyecektirler. Şartnameye buradan ulaşabilirsiniz.

Üstelik kuralları Dünya Çapında Ağ Birliği (W3C) belirliyor. Böylece notlar EPUB'dan da kapsayıcı olacaktır. Açık Not Standardı oluşturuluyor. Farklı metin dosya türleriyle de uyumlu olacaktır. Yani sadece EPUB kitaplarına alınan notlar değil PDF gibi popüler dosyalara alınan notlar da iyi bir standartla saklanıyor olacak. Ama elbette farklı dosya türleriyle uyumlu standart yaratmak teknik olarak daha zor olmaktadır. Son kullanıcılar için hazır hale gelmesi biraz daha uzun zaman alacaktır. W3C Çalışma Grubu'na buradan ulaşabilirsiniz.

Yıllar sonra eski bir kitabımıza göz atmak isteyebiliriz. En sevdiğimiz yerlerini aldığımız notlarla kolayca hatırlarız. Şimdi e-kitap üzerine aldığımız notlar da kalıcı oluyor. Yıllar sonra, göz atmak istediğimiz eski bir e-kitabın en sevdiğimiz yerlerini hemen bulabileceğiz. On yıl önce aldığımız bir e-kitabı okurken yaşadığımız duygulara zaman yolculuğu yapabileceğiz. Fiziksel kütüphanelerde olduğu gibi. Elbette cihazdan bağımsız olarak. Elektronik hızlı gelişiyor. Bu kadar uzun sürede cihazlarımız kim bilir kaç kez değişecek. Ama kitaplarımız ve yaşatmış olduğu duygular korunacak. Evet, bu iş de bittiğinde kütüphanelere gerçekten eksiksiz bir seçenek olacak elektronik kütüphaneler. Elektronik kitap endüstrisi gelişmeye devam ediyor!

6 Mart 2013 Çarşamba

Portatif Aygıtlarda PDF Görüntülemek – Teknik Çözümleme

PDF farklı platformlarda görüntülenebilmektedir. PDF belgeleri çok sütunlu metinler, çok grafikli sayfalar hazırlamak için yaygın olarak kullanılmaktadır. Dergi ve teknik kitapları okumak için verimlidir. PDF'ler eskiden sadece bilgisayarda okunuyordu. Platform çeşitliliği arttı. Tablet bilgisayarlar, elektronik okuyucular yeni platformlar oldu. Okurlar PDF'lerini bu aygıtlarda rahatça okumak istemektedirler.

Türkiye gibi bazı ülkelerde e-kitap çeşitliliği henüz kısıtlıdır. E-Okuyucular, kitap dışında genelde dergi, teknik kitap, makale okunmak için de alınmaktadır. Doğal olarak üniversite öğrencilerinin de, akademisyenlerin de ilgisini çekiyor. Ancak internet forumları incelendiğinde e-okuyucularını bu amaçla alanların şaşırdıklarını görüyoruz.

E-Okuyucu veya tablet bilgisayarlarda belgenin tam sayfa görünümü okunaklı olmayacaktır. Çünkü ekranları küçüktür. Dolayısıyla tam sayfa görünüm yerine yazı boyutu büyütülür. Bu da sayfa biçiminin görüntüsünün bozulmasına neden olur. Aslında bu, kısmen e-okuyucu aygıtlardan kaynaklanmamaktadır.

Aygıtlar PDF belgelerini görüntüleyebilmek için genelde dahili Adobe Reader Mobile yazılımını kullanmaktadır. 3 sütunlu bir dergi sayfası düşünelim. Ayrı tablolara yerleştirilmiş metinlerden oluşsun. Tabii bol grafikli. İnsan kağıt sayfaya kuş bakışı bakar. Hangi bölgelerin, grafiklerin birbiriyle ilişkili olduğunu hemen fark eder. Sayfanın parçalarını doğru sırada okur. E-Sayfanın yazı boyutu arttırıldığında ekrana tam sayfa sığmayacaktır. Yazılım sayfanın parçalarını ekranda ardı ardına gösterecektir. Ancak yazılım sayfadaki konudan habersizdir. İnsanın kolayca yapabildiği bölgeleri birbiriyle ilişkilendirmeyi bir yazılımdan beklemek haksızlık olurdu. Dolayısıyla bölgelerin hangi sırayla gösterileceğini bilemez; tabii sadece şimdilik! Metinler yanlış sırada ekranda görünür.

Resim1
Grafikleri aslında ilişkilendirilmedikleri metnin altında gösterir. Ayrı tablolanmış metinde, önce metni sonra başlığını gösterebilir. Grafiklerin alt metinlerini olmadık yerde gösterebilir. Sonuç olarak teknik bir kitabı incelerken okuyucuyu şaşırtır. Adobe Reader Mobile'i kullanan bir e-okuyucu, Resim1'deki örnek bir PDF sayfasını, bölgeleri numaralarla işaretlenmiş sırada gösteriyor. Makalede bulunan bir yazının ancak sonuna gelindiğinde, o yazının başlığının aygıt ekranında göründüğünü Resim3'te görebilirsiniz.

Resim3
Resimlerdeki makalenin kendi portatif aygıtlarında nasıl görüneceğini merak edenler buradan erişebilirler.

Peki bunun bir çözümü olamaz mı!

PDF biçimi geliştirilmeye davam ediyor. PDF standartları, tablet ve e-okuyucu aygıtlarla da uyumlu hale getirilebilirse sorun çözülebilir. Hem bu portatif aygıtlarla uyumlu hale gelirse, PDF adını daha çok çağrıştıracaktır. Yazar, bir PDF belgesini düzenlerken Adobe Reader Mobile'de, e-okuyucu aygıtta nasıl görüneceğini göz önünde bulundurmak isteyebilir. Bu aygıtlar da artık yaygınlaşıyor olduğuna göre bu istek doğaldır. Dolayısıyla standartlara, bu imkanı verecek yeni özellikler eklenebilir.


nternette bir kayıt formunda bir sürü bilgi girişi istenir. Kullanıcı bir sürü metin kutusuna bilgi yazar. Metin kutularını sırayla doldurması için bir yol sağlanmıştır. Kullanıcı her tab tuşuna bastığında sıradaki metin kutusu aktifleşir. Böylece bilgiler düzenlice girilebilir. Bu kolaylığı sağlamak için kayıt formu şuna benzer programlanır: Her nesnenin bir TabIndex değeri vardır. Burada nesne metin kutuları olmaktadır. Bilgi girişi sırasına göre TabIndex değerleri arttırılır. Örneğin txtAd.TabIndex=0, txtSoyad.TabIndex=1, txtParola.TabIndex=2 şeklinde değerler verilir. Böylece kayıt formu, kullanıcının önce ad, sonra soyad, sonra parolasını sırayla girmesine yardımcı olur. Buradan analojiyi yapalım.


Resim2
Yazar, PDF belgesini düzenlerken bölgeleri tanımlayabilir. Bölgelere sıra numarası verebilir (Resim2'de bölgelere örnek numaralandırma verilmiştir.). İşte bölge ilişiklerini kurmuştur. Böylece yazılım, sayfanın kısımlarını ekranda gösterirken sıra numaralarını takip edebilir. Kayıt formunda doğru sırada ilerlenmesinin sağlanması gibi. Teknik kitaplar incelenirken bile daha tatmin edici sonuçlar elde edilebilir.

Elbette bu ilişkilendirme yöntemi bir örnektir. Daha karmaşık ilişkilendirme yöntemleri de keşfedilebilir. PDF'nin geliştirilmesine genel katkıyı Adobe yapmaktadır. E-Okuyucu gibi portatif aygıtlara talep arttıkça, yeni özellikler oluşturulurken bunlarla daha uyumlu olabilecek standartlara yönlenilebilir. Şunu da akılda tutmak gerekir, dosya standartlarının yenilenmesi, yerleşmesi zaman alır.

25 Aralık 2012 Salı

E-Kütüphanenin Sürekliliği

For the new version of this article, see here:
Continuity of E-Library


Bu makale Kütüphanemizin Yerini E-Kütüphane Nasıl Alabilir makalesine başka bir yaklaşım olarak yazılmıştır.

Belki de E-Kütüphenin Sürekliliğinin Korunmasının En Kesin Yolu Şöyle Olabilir

Uluslararası Sayısal Yayıncılık Forumu evrensel kitap biçimi olan EPUB'u geliştiriyor. EPUB, e-kitap standardı oluyor. Böylece bu standardı destekleyen her e-kitap okuyucuda okunabiliyor. Artık bir standart haline gelerek, neredeyse her bilgisayar, müzik çalarda dinlenebilen MP3'leri akla getiriyor. Ama belki de bir şey eksik. 

Kitabı değerli kılan okurun sevdiği yerleridir. Sevdiği metinleri vurgularlar. Belki sayfaya notlar alırlar. Emekle kişisel içeriklerini oluşturmuş olurlar. Elbette bu içeriğin kalıcılığını umacaklardır. Yeni kitaplar okunduktan sonra kütüphanede arşivlenir. Ancak kütüphanedeki kitapların çoğu, hiçbir zaman baştan sona tekrar okunmayacaktır. Bunun yerine sadece alınan notlar, vurgulanan metinler gözden geçirilir. Kişisel kütüphaneler on yıllarca var olması amaçlanarak kurulur. Ama elektronik aygıtların ömrü ne yazık ki birkaç yılı geçemiyor. MP3'ler dijital olduğundan içeriği asla bozulmaz. Dijital olduklarından fiziksel bir varlıktan, aygıtlardan bağımsızdırlar. Dijital e-kitaplar da yıpranmadıklarından, içeriği hiç yok olmadığından üstünlerdir. Elbette aygıtlardan bağımsız olması beklenir. Peki içerik, e-kütüphane yeni bir e-okuyucuya ya da tablet bilgisayara taşınması gerektiğinde gerçekten hiç bozulmuyor mu!

Kitap üzerine bir not alındığında not aslında kitaba kaydedilmiyor. Kitapla bağlantılı bir not dosyasına kaydediliyor. Daha sonra kitap açıldığında o not dosyasının ilgili yerleri çözümlenerek yeniden kitap üzerinde gösteriliyor. Ancak farklı aygıtların not kaydetme yöntemleri de farklıdır. Arada uyum yoktur. E-kitaplar yeni aygıta taşınabilir ama notlar yeni aygıta geçirilemez. Kitap yeni aygıtta, kapağı hiç açılmamış gibidir. Alınan onca not yitip gitmiştir! 

Metin vurgulama eyleminin anlık bir teknolojik eğlenceden fazlası olabilmesi için sürekliliğinin olması gerekir. Kalıcı olamayacaksa önemli bir metni okurken metin vurgulamaya çalışarak zaman kaybetmenin anlamı olmayacaktır.

Bu yüzden notlar da evrensel biçimde tutulabilir. EPUB kitabının bulunduğu klasörde oluşturulacak standart bir dosyaya kaydedilebilir. Uluslararası Sayısal Yayıncılık Forumu not kaydetme standartlarını belirleyebilir. Belki bu EPUBNotes dosya türü olarak ifade edilebilir. Şöyle de olabilir; Sistemde EPUB Notes klasörü oluşturulabilir. Tüm e-kitapların aynı adı taşıyan EPUB not dosyaları buraya kaydedilebilir.

Şimdi okurun bir EPUB kitabını okurken bir metni vurgulamak istediğinde olabilecekleri düşünelim. Aygıt ayarları, şu seçenekleri sunabilir: Aygıtın kendi not standardına göre mi kaydedilsin yoksa EPUB not standardına göre mi kaydedilsin. Eğer okur, EPUB standardına göre kaydetmeyi seçerse notlar Uluslararası Sayısal Yayıncılık Forumu'nun belirlediği kurallara uygun biçiminde kaydedilecektir. El yazısıyla filan çizim yapılarak not alındığında resim olarak kaydedilir. Saklanması çok yer kaplayacaktır. Eğlenceli olabilir ama çok öncelikli de değildir. Ama metin vurgulamak ya da sayfaya klavyeyle not almak ilerde kitabı hatırlamak için önemlidir.

Gelecekte okurun e-kitap okuyucusunu değiştirdiğini düşünün: Adobe Digital Editions ID'sini girer. Satın aldığı eski EPUB kitapları aygıta gönderir. Ama aygıt bu kitapları yeniymiş gibi algılar. Artık notlar yoktur. Ancak eski aygıtındaki kitaplarının not dosyalarını da yeni aygıtına kopyaladığında notlarına kavuşmuş olur. Çünkü notlar da standart biçimde kaydedilmişti. EPUB biçiminin bir parçası olmuştur. Evrensel EPUB biçimini destekleyen her aygıt bu notları da destekleyecektir. Onları kitap üzerinde gösterebilecektir. E-Kitaplar da MP3'ler gibi gerçekten fiziksel aygıtlardan bağımsız olabilecektir. E-Kitap okuyucu aygıtlar, tablet bilgisayarlar gelip geçicidir. E-Kütüphanenin ve okurun kitapta oluşturduğu kişisel içeriğin sürekliliğinin olması gerekir.

18 Aralık 2012 Salı

Kitap Notlarımız Pamuk İpliğine mi Bağlı – Teknik Çözümleme


İnsanlar kitaplara hep erişmek istediklerinden kişisel kütüphane kurarlar. Kitap üzerine notlar alarak kendi içeriklerini oluştururlar. Kitap içeriğine ulaşmayı kolaylaştırdığından notlar önemlidir. Kağıt kitapta o notların hep orada olacağını biliriz. E-Kitapta not almak daha verimlidir. Okur, bolca yararlanır. Emekle oluşturduğu içeriğin hep orada duracağını düşünür. Peki notları gerçekten güvence altında mıdır! Sağlam yerde midir!

Kitap üzerine bir not alındığında not aslında kitaba kaydedilmiyor. Kitapla bağlantılı bir not dosyasına kaydediliyor. Daha sonra kitap açıldığında o not dosyasının ilgili yerleri çözümlenerek yeniden kitap üzerinde gösteriliyor. Bazı durumlarda bu bağın neden pamuk ipliğini andırdığını açıklamaya çalışıyım.

Bazı e-okuyucu üreticileri kitap üzerine alınan notları, vurgulanmış metinleri bir dosyaya kaydetmektedir. Bunların arasında ne yazık ki deneyimli elektronik üreticileri bile var. Tüm kitapların tüm notları tek bir dosyaya kaydoluyor! Kullanıcı kişisel kütüphanesini oluştururken yüzlerce yeni kitap, belge yüklüyor. Bunların üzerine notlar alıyor. Sadece birkaç ayda not dosyasının boyutu megabaytları buluyor. Artık şişmiş durumdadır.

Bu notları barındıran dosyada her kitabın bulunduğu klasör konumları yazılıdır. Her konumun altında da o kitabın notları kayıtlıdır. Kitapla notları arasındaki bağ çok gevşektir. Bu yüzden kitabı başka bir klasöre taşıdığınızda notları kaybolur. Çünkü kitap, artık not dosyasında yazılı olan klasör konumunda değildir. Aygıt, yeni konumdaki kitaba, yeni eklenmiş kitap gibi davranır. Ve kitapta önceden alınmış notlar artık gösterilmez. Yani notların kalıcılığı için kitaplar hep ilk yüklenmiş yerlerinde kalmak zorundadır. Bu da bir süre sonra karmaşaya neden olur. Kütüphane uzun zaman dursun diye kurulur. Kitabın sonsuza kadar aynı konumda durması gerçekçi değildir. Fiziksel kütüphanedeki kağıt kitapların yeri bile bazen değiştirilir. Kitaplar SD Karttan dahili belleğe geçirilmek zorunda kalınabilir. Ya da farklı klasörlere konarak grup yapılmak istenebilir. Ama bu yöntem nedeniyle bunlar mümkün değildir. Kitaplar organize edilemez. Esneklik yoktur.

Aygıtın bilgisayar yazılımıyla kitaplar kısmen organize edilebiliyor. Ancak yüzlerce kitap yüklendikten sonra, bu yazılım ne kitaplarla ne de şişmiş not dosyasıyla baş edemiyor. Kitapları organize edebilmesi için not dosyasını açıp ilgili değişiklikleri işlemesi gerekiyor. Bir iki kitap üzerinde işlem yaptıktan sonra takılıyor. Bu yüzden bilgisayarın işletim sistemiyle kitaplar organize edilmek istenebilir. Ancak kitaplar hareket ettirildiği an notlar yok olur. Pamuk ipliği hemen kopar.

Kütüphane yönetim yazılımı olan Calibre adında yazılım vardır. Kitap hakkında meta bilgileri oluşturur. Tüm kitapların tüm meta bilgilerini asla tek bir dosyada tutmaz. Her kitabın bulunduğu klasöre metadata.opf dosyası oluşturur. İlgili kitabın bilgilerini bu dosyaya yazar. İşte not dosyaları da buna benzemelidir.

Anlatmak istediğimi şu örnekle pekiştireyim: DivX filmleri yaygındır. Bazı DivX filmleri altyazılıdır. Filmin altyazısı dosya olarak kayıtlıdır. DivX dosyasıyla aynı klasördedir. DivX filmi açıldığında, o altyazı dosyasındaki videoyla eşleşen satırlar ekranda gösterilir. Film ve altyazısı sıkı şekilde bağlıdır. Kasten bir çaba olmadıkça altyazı kaybolmaz. Bu DivX filmi bilgisayarda istenen konuma taşınabilir. Altyazı da filmle hareket eder. İşte kitap notları da böyle olabilirdi. Her kitabın notları, kitabın bulunduğu klasörde oluşturulacak bir not dosyasına kaydedilebilirdi. Böylece kitap taşındığında notları da taşınabilir. Gayet esnek olur. Oysa şuandaki e-okuyuculardaki sistem şuna benzerdi: Tüm DivX filmlerinin altyazıları tek dosyada saklanıyor. Bütün DivX filmleri, altyazısına aynı büyük dosyadan erişiyor. Bunun kullanışlı bir yöntem olduğu söylenmez. Ayrı ayrı not dosyalarının korunması tek dosyadan daha kolaydır. Daha güvenlidir. Daha esnektir.

Bir de aygıtın yazılımını programlayanlar açısından bakalım: Kitaplarla ilgili her bilgiyi tek bir dosyaya işlemeleri daha kolay programlanır. Ama böyle programlamak okurun ilerde sorunlarla karşılaşmasına neden olur.

Tüm kitapların tüm notlarını tek bir dosyada toplamanın bir sakıncası daha vardır. Bu dosya bir gün bir şekilde bozulabilir. Örneğin dosyaya tam veri işlenirken işletim sistemi çökebilir, koca dosya bozulmuş olur. Ve artık tüm kitapların notları yok olurdu. Oysa ayrı ayrı not dosyaları kullanılmış olsaydı, en azından sadece bozulan not dosyasına bağlantılı kitabın notları yiterdi. Pamuk ipliğine benzetmemin bir nedeni de budur.

Ayrıca tüm notlar tek dosyada toplandığında o dosya hızla şişer. Aygıtın o dosya üzerinde işlem yapması uzun zaman almaya başlar. Metin vurgulamak için bile saniyelerce beklenmesi gerekir. Aygıt açılırken dakikalarca yüklemesine neden olur. Şöyle anlatayım: Bazı aygıtlarda “All Notes” diye bir liste var. Bu liste, tüm kitaplardaki notları listeliyor. Aygıt açılırken, not dosyasındaki her not tek tek okunarak bu listeye yazılıyor. Not dosyası şiştiğinde bu işlem oldukça zaman alıyor. Aygıt donuyor. Aslında üretici tüm notları yükletmek yerine, notlar içinde arama seçeneği sunabilirdi. Terim not dosyasında aranırdı. Uyuşan notlar listelenirdi. Ama yine arama işlemi de uzun sürecektir. Şu soruna da neden oluyor: Aygıta yeni kitabın eklenmesi için bu dosyaya işlenmesi gerekiyor. Dosya şiştiğinden bu dakikalarca sürebiliyor ne yazık ki. “E-Kitap Okuyucunuz'da 10 000 kitap taşıyabilirsiniz” gibi reklam sloganları vardır. Ama buna benzer yöntemleri kullanan okuyucularda bu teoride kalır. Çünkü bir süre sonra yeni kitap yüklemek sıkıcı olmaya başlayacaktır.

Şu forumda, anlattığım sorundan dertli kullanıcıların mesajları okunabilir. Elbette üretici, bu sorunları sistem yazılımını iyileştirerek düzeltebilirdi. E-Kitap okuyucuların, Sony'in öncelikleri arasında olmadığından olsa gerek sistem yazılımı üzerinde duramıyor. Ya da her sene yeni model çıkarmakla çok meşgul olduğundan yazılımı geliştirmeye odaklanamıyordur. Örneğin HP, 4-5 yıllık belge tarayıcılarına bile hâlâ güncel yazılım desteği verebilmektedir. Gerçi zaten HP satış sonrası desteğiyle ünlenen şirketlerden biridir.

El yazısıyla filan çizim yapılarak not alındığında resim olarak kaydedilecektir. Saklanması çok yer kaplayacaktır. Eğlenceli olabilir ama çok öncelikli de değildir. Ama metin vurgulamak ya da sayfaya klavyeyle not almak ilerde kitabı hatırlamak için önemlidir. Eğer notlar daha sağlam şekilde depolanmazsa, önemli bir metni okurken metin vurgulamaya çalışarak zaman kaybetmenin anlamı olmayacaktır. Metin vurgulama eylemi, kısa süreli teknolojik bir eğlenceden fazlasını veremeyecektir. Kişisel kütüphaneden yararlanmayı uzun vadede sağlayamayacaktır.

Genelde üreticiler şimdilik bu aygıtları bir e-kütüphane okuyucu olarak değil, hatta her türlü belgeyi okuyan e-okuyucu olarak bile değil, sadece e-kitap okuyucu olarak tasarlamışlar. Yani bu kadar çok sayıda e-kitap, belge yükleneceğini öngörmemişlerdir. Okurun ayda 1-2 kitap satın alarak zaten not dosyasının kolayca şişmeyeceğini varsaymışlardır. Yüklenen kitapların sayısının yüzleri bulduğunda ne olacağı akla gelmemiş olmalı. Ama açıkçası bir elektronik mürekkep ekrana sahipken, bunu sadece 3-5 kitap okumak için kullanmak israf olurdu. Pek çok belgeyi, dergiyi, gazeteyi okumak isteyecek kullanıcılar az değildir. Zaten bu yüzden belleği gigabayt boyutlarında değil midir. Sadece kitap hedeflenseydi belki yüz megabayt bile yeterli olabilirdi.

Bu endüstri 5-6 yıldır var. Aslında e-kitap endüstrisi Amerika'da bile tam oturmuş sayılmaz. Üreticiler deneyim kazandıkça daha profesyonel yazılımlar geliştireceklerdir. İyi donanım yapan üreticiler vardır. Ancak iyi bir sistem yazılımıyla desteklenmezse hakkettiği kullanışlılığı sağlayamaz.

Kitap notlarıyla ilgili diğer önemli durum için Kütüphanemizin Yerini E-Kütüphane Nasıl Alabilir makalesini okuyabilirsiniz.

11 Aralık 2012 Salı

Elektronik Kitap Neden Kağıt Baskısından Kıymetlidir


E-Kitap hiç yıpranmaz. Yer kaplamaz. Kişisel kütüphanemizi yanımızda taşıyabiliriz. İnternet kitapçılarında her çeşit kitaba ulaşılabilir. Birkaç tıkla kitabı indirip hemen okunmaya başlanabilir. Hatta uzak ülkelerden bile kitap satın alınabilir ve kargoyla uğraşılmaz. Telifi olmayan kitaplar internetten elde edilebilir. Tüm bunlar güzel. Ama özellikle es geçilmemesi gereken konu hangisidir?

İnsanlar bilgiye ulaşmak için kütüphanelerden, kitaplardan daha sık internete başvurur oldular. Bunun nedeni en güncel bilgilerin olması yanı sıra erişim kolaylığıdır. Web sitelerindeki elektronik metinler arama motorlarıyla taranabilmektedir. İnsanlar istedikleri bilgiye kısa zamanda ulaşabilmektedir. İstatistiklere bakılırsa “arama yapmak” pek çok kişi için çok kullanışlıdır. Bu, elektronik verilerin işlevselliğine iyi bir örnektir. Zaten epeydir kağıttan çok elektronik verilerle haşır neşir oluyoruz. Elektronik metin üzerinde işlem yapılabilir. İşte e-kitabın kağıt baskısından en önemli üstünlüğü budur. İçeriğinden yararlanmanın verimini yükseltir. Not alma, metin vurgulama gibi standart hatırlatıcılar kolayca konabilir. Kitaplarını karalamaya kıyamayanlar için iyi haber, kitaba hiç zarar vermeden yapılmış oluyor. Bunlar, listeleme, aralarında gezinme, tekrar düzenleme olanakları sayesinde oldukça kullanışlı hale geliyor. İnternette bilgiye ulaşmakta vazgeçilmez olan arama yapabilmek de doğal olarak e-kitapta mümkündür. Sonuçta, okuyucu, e-kitaptaki içeriğe kağıt baskısındakinin çok ötesinde hakim olur. Tüm bunlar, öğrenmek veya üstünde çalışılması gereken şeylerde daha da işe yarar oluyor. ABD'de teknik, akademik kitapların bile elektronik baskısı mevcut. Okuyucunun e-kitapla etkileşimi yüksektir. İşlevsellikler, kitaplara da internet gibi daha sık başvurması için cesaretlendirecektir.

Yayınevleri uzun kitaplarda kağıt sarfiyatının çok artmasını istemeyecektir. Özellikle de hitap edeceği kesim sınırlıysa. Yayınevi çareyi yazının puntolarını mümkün olduğunca küçültmekte bulacaktır. Herkesin gözü mükemmel değildir. Ne yazık ki kağıttaki metni özelleştiremezsiniz. Gözü hep en memnun edecek puntoyu ancak e-kitapta seçmek mümkündür.

Kitaplar ABD'de filan çok önce elektronikleştirilmeye başlanmıştı. Hatta çevrimiçi kütüphaneler kurulmaya çalışılıyordu. Bilgisayara ve son zamanlarda tablet bilgisayarlara indirilip okunabiliyordu. Ama hep, bir şey eksikmiş gibi gelirdi. Bilgiyi doya doya okumakta engel vardı. Geleneksel ekranlar uzun metinleri okumak için çok elverişsiz olduğundan, okumaktan çabuk bıktırıyordu. Bu yüzden metnin sonuna gelinmediği çok olurdu. Elektronik kitap kullanışlıdır ama okuyucular kağıt kitabı tercih ediyorlardı. Epeydir sadece bilgisayara yönelik e-kitap satışı yapan Microsoft Reader'in kapanmasının nedenlerinden biri de bu olsa gerek. Okumanın yine keyifli olmasını elektronik mürekkep ekranlar sağlamıştır. Elektronik mürekkeple kağıt iyi bir şekilde taklit edilmeye başlandı. Işık yaymaz, parlamaz. Üstelik ortamdaki ışık yoğunlaştıkça daha görünür oluyor. Güneşte bile kullanışlıdır. Artık elektronik kitabın benimsenmesini hızlandıracaktır. Elektronik kitabı bütünler. Amazon.com kendi e-kitap okuyucusuna yönelik kitap satışlarının kağıt kitaplarınınkini aştığını ilan ediyordu. Bu arada, Microsoft Reader'in da aygıtı olsaydı yine de kapanır mıydı acaba diye merak ediyor insan.

Dahası e-kitap okuyucular sadece kitap okunacak aygıtlar olarak düşünülmemelidir. Onlarla birçok belge, rapor, makale, sunum okunabilir. Haberler RSS ile alınabiliyor. Dergi, gazete incelenebiliyor. Ve internetteki metinler aygıta kopyalanarak yazıcıdan çıkarılmış gibi okunabilir. Hep orada duran, belki bir Vikipedi maddesi, ama sadece göz gezdirilen yazılar vardır. Bu aygıtı elinize aldığınızda o yazıları okumaya zaman ayırmaya başladığınızı fark edebilirsiniz. Bir dergiyi inceliyormuşsunuz gibi gevşeksinizdir. Elbette e-kitap okuyucuların yazılımları geliştikçe kitabın içeriği daha da erişilir olacak, okuyucuyla etkileşimi artacaktır.

Genellikle kitaplar okunur ve kitaplığın tozlu raflarına gömülür. Orada terk edilir. Okuyucu kitabı bitirdikten kısa süre sonra unutmaya başlar. Birkaç ay sonra ise aklında çok az şey kalır. Ve yanlış hatırladığı yerler çoktur. O halde bu kitaba zaman ayırmak neye yaradı. Hiç var olmamış gibidir. Bilgilenmek birey kalitesini yükseltir. Ama bilgiyi yaşatabiliyor olması da gerekir. Kafasındaki kırıntılardan tam, doğru bilgiye ulaşmalıdır. Ancak rafta duran kitabı eline alıp ilgili sayfaların nerelerde olduğunu bulmak için uzun uzun incelemesi zaman alır. Uğraştırır. Hele de kitaba kıyılamadığından hiç not alınmamışsa. Genellikle bunun yerine geriye kalan bilgi kırıntılarına razı olur. Gittikçe bozulan kırıntılara! Kim bilir, okurken etkilenilen ama sonra uçup giden ne ayrıntılar vardır. Orada, onlarca sayfanın arasında gizlenir. Oysa, kitap, elektronik ortamdayken canlıdır. Kitaptaki tam bilgi okuyucunun elinin altındadır. Yanında taşınabilir. Erişime her zaman açıktır. Değişik ortamlarda hakkında konuşulur. Alıntı yapılır, alınmış notlar gösterilir. Kitap hep değerli kalır. Hem böylece kitap her çevrede kendi reklamını yapmış da olur, yayınevlerinin dikkatini çekecek bir ayrıntıdır.

Sonraki adım şöyle olabilir: Çevrimiçi kütüphaneler yaygınlaşacaktır. Şimdiden kütüphanelerdeki kitapları tarayıp internete aktarmayı görev edinmiş şirketler var. Nadir kitaplar da buralarda olacaktır. Okuyucu sanal kütüphane kartı edinebilecek. İlgilendiği “süre sınırlı” kitabı aygıtına indirebilecek, 5-10 gün okuyacak. Sonra otomatik silinecek veya geçersiz olacak.

İngiltere, Norveç kitaptan %0 vergi alıyor, Türkiye %8. Teşvik edilmesi beklenen endüstrilerden biri olan e-kitaptan Türkiye %18 vergi alıyor. ABD'de New York eyalati sadece e-kitaptan değil indirilebilen müzikten, sinemadan aldığı vergi tam %0! Nasıl olsa, birkaç on yıl sonra kitabı asıl kağıttan okumak lüks sayılacaktır. Gerek ağaçları, doğayı korumak açısından, gerek elektronik baskısından daha maliyetli oluşu açısından. Yazarlar kitaplarını zaten bilgisayarda elektronik metin olarak yazıyor. Bu metin dosyasını matbaaya hazırlamak, kağıt sarf etmek yavaş yavaş olağan dışı görünmeye başlıyor. MP3 dosyalarını analog kasete dönüştürmeye andırıyor, normalde üzerinde işlem yapılabilsin, kalitesi korunsun diye kasetten MP3'e dönüştürülür. Mesela Google'ın kütüphanelerdeki kitapları tarayarak elektronikleştirdiğini hatırlayın. O metin dosyalarını bir yazılımla nispeten kolayca e-kitaba çevirmek oldukça ucuzdur. Baskı, kâğıt, ciltleme, nakliye, depolama gider kalemleri ortadan kalkmıştır. Böylece yayınevlerinin kitap fiyatlarını düşürmek için daha çok imkanları olacaktır. Hızla raflarda (sanal raflarda!) yerini alır. Kağıt olmadığından basım kalitesi dert edilmez. Baskısının tükenme olasılığı yoktur. Hem kitabın ne kadar tutacağını düşünüp kaç adet basılacağına kafa yormaya da gerek kalmaz. Sadece küçük bir kesimin ilgisini çekeceğinden çekinilerek basılmayan sıra dışı konulardaki kitaplara şans verilebilir. Bağımsız yazarlar, masraflı olmadığına göre kitaplarını kendileri yayınlayabilir. Ve kitap çeşitleri artar.

27 Kasım 2012 Salı

Elektronik Mürekkep Başka Ne Vaat Edebilir


Bazı yazarlarımız elektronik mürekkep ekranın öneminin ve e-kitabın işlevselliğinin farkındalar. Kitapları eskiden daktiloyla yazarlardı, artık bilgisayarda. Şimdi onları yeniden daktiloya döndürmenin zamanı. Şaka bir yana, LCD yerine kağıttaki cümlelere bakarak fikirlere daha rahat konsantre olunabilir. Elbette bilgisayarın tek dezavantajı da budur. Peki kağıdın rahatlığı elektronik metin yazmanın işlevselliğiyle bütünleşirse! Yazarlar, e-mürekkep ekranlı ve fiziksel klavyeli sadeleştirilmiş bir bilgisayarda kitaplarını yazmaya bayılacaktır sanıyorum. Basitleştirilmiş bir işletim sistemi, diğer ofis yazılımlarıyla uyumlu bir kelime işlemci ve hızlı olmasına gerek olmayan verimli bir işlemci. Belki arada bir internetten bilgi araştırılması gerekebilir diye basit bir internet tarayıcı. Dizüstü bilgisayara benzeyen bir yazar bilgisayar.

13-14 inç e-mürekkep ekranı olabilecek bu aygıt özellikle sürekli yazarak para kazanan insanlar için ideal olabilir. Makale hazırlayan akademisyenler hatta belki gazeteciler için bile cazip olabilir. Yazı makinesinin karşısında daha uzun süre yorulmadan, sıkılmadan çalışılabilir.

Amaç yazı yazmaksa böyle bir alet yeterli olacaktır. Commodore 64'ün yeniden doğması gibi daktilo da canlanabilir mi dersiniz. E-Mürekkebin ekran tazeleme hızı artık yazı yazmaya elverişli görünüyor. E-Kitap Okuyucuların yayılmasıyla e-mürekkebin bilinirliği artacak. Talep ve beklentiler yükselecektir -şimdiden okuma dışında internet tarayıcı özelliği de istenir oldu. Bu da mühendisleri başka uygulamalara yönelik teknolojiyi dönüştürmek için daha da cesaretlendirecektir. LCD'ler çok eskiden hesap makinelerinde kullanılırdı, renklendi tüplü televizyonların yerini aldı. Sıra elektronik mürekkepte olmasın. Işık yaymayan bir ekrandan televizyon izlendiğini düşünün. Bir tabloya bakıyormuş gibi göz hiç yorulmayacak. Gelecekte dizüstü bilgisayar ekranı olarak bile görebiliriz.

22 Ekim 2012 Pazartesi

Kütüphanemizin Yerini E-Kütüphane Nasıl Alabilir


Zamanla e-okuyucularımızda kişisel kütüphanelerimiz kurulmaktadır. Ve ilerde şöyle bir durum meydana gelecektir: Yıllar sonra eskimiş e-okuyucuları değiştirmek gerekebilir. Doğal olarak kütüphaneler yeni aygıta taşınmak istenecek. EPUB gibi ortak kitap standartlarını destekleyen aygıtlara kitapların taşınabilmesi mümkündür. Ama kitaplardaki tüm notların, vurgulanmış metinlerin artık olmadığı fark edilip şaşırılabilir.