bilim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bilim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ağustos 2024 Cuma

COVID-19'un Arkasında Şeytani Amaçlar mı Vardı! - Sosyoloji

Sharon’ın bana gönderdiği bağlantılar, beni “COVID-19 sahtekârlığının” “baş bilinç mühendisi” ve sözde Ajanda 21 komplosunun lideri olarak gösteren çok sayıda web sitesine yönlendirdi. Bu paralel evrende, İlluminati’den arkadaşlarım ve ben Bill Gates’le işbirliği içindeydik ve kadınlara onları kısırlaştıracak ve dünya nüfusunu azaltacak bir aşı enjekte etmek için şeytani bir plan tasarlarken, aynı zamanda iktidardakilerin (iddiaya göre ben de dahil Bill ve İlluminati) dünyadaki herkesin hareketlerinin takip edilmesini sağlayacak uluslararası bir aşı pasaport sistemi oluşturuyorduk. İnternet üzerinden katkıda bulunan pek çok kişi bu fikirleri daha da ileri götürerek vatandaşlarını kontrol ve manipüle etmek için birden fazla hükümetle işbirliği yaptığımı iddia ediyordu.

Ne düşüneceğimi bilemedim. Okumaya devam ettikçe kendi kendime gülmeye başladım. Çünkü saçmaydı ve merak ediyorsanız söyleyeyim, tamamen yanlıştı. Bill Gates’le esas bağlantım, birkaç yıl önce Bill & Melinda Gates Vakfı ile Afrika’da erken çocukluk dönemi beslenmesi üzerine yaptığım kısa bir çalışmaydı. Kesinlikle İlluminati’nin saflarına katılmadım (ve istesem bile bunu nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim yok). Henüz hiçbir COVID-19 aşısı onaylanmamıştı ve ben de bir aşı geliştirme çalışmasında yer almamıştım. Hükümetlere tavsiyelerde bulunmaya gelince, bunu kısmen yaptım ancak tavsiyelerim pandemi kısıtlamalarına uymayı ve maske takmayı teşvik etmek; mali yardımları daha etkili şekilde dağıtmak; eğitimciler ve öğrencilerin motivasyonunu artırmak ve aile içi şiddeti azaltmak için çalışmak gibi konularla sınırlıydı.
...

(Sara'ya telefon eder.)

Kendimi tanıttıktan sonra ona durumu açıklığa kavuşturmak istediğimi ve bana istediği her şeyi sorabileceğini söyledim. İlk soruları beni şaşırttı. Bana olan bitene dair görüşlerimi sordu. COVID-19 hakkında konuşmaya başladığımda beni hemen durdurdu.

Hayır, hayır, hayır, COVID-19’un Ajanda 21 ve küreselcilerle nasıl uyumlu olduğu hakkında ne biliyorsunuz?”

Ajanda 21’in ne olduğunu bile bilmiyorum” diye yanıtladım, “ve küreselcilerden ne kastettiğinizi de bilmiyorum.”

Bana masum rolü yapmayın” diye karşılık verdi. “Kim olduğunuzu ve ne yaptığınızı biliyorum.”

Sonra konuyu değiştirdi ve başka hükümetlerle hangi projeler üzerinde çalıştığımı öğrenmek istedi. O sırada İsrail hükümetiyle ve İngiliz, Hollanda ve Brezilya hükümetleriyle COVID-19’la ilgili projeler üzerine oldukça yoğun şekilde çalışıyordum. Sara’nın ısrarlı soruları karşısında kendimi sanki yargılanıyormuşum ve o da savcıymış gibi hissettim. Ona polisin, faydalı maske takma davranışını ve sosyal mesafeye uymayı teşvik etmek için para cezaları yerine ödülleri kullanmasını sağlamaya çalıştığımı söyledim. Ayrıca okullarda uzaktan eğitimin nasıl etkili şekilde yürütülebileceği üzerinde çalışıyordum ve hükümetlerin işyerini kapatmak zorunda kalanlara ne tür bir mali destek vermesi gerektiğini belirlemeye çalışıyordum.

Sara, bunların hiçbirine inanmadı. Bir an bile. “Ya torunlara büyükanne ve büyükbabalarını görmemelerini söyleyerek aileleri parçalamak? Yalnızlığı ve stresi artırarak daha fazla ölüme yol açmak? Çocukları beyinlerine giden oksijen miktarını azaltan maskeler takmaya zorlamak?”

Tüm bu suçlamaları reddetmek için yaptığım zayıf girişimlerin hiçbir etkisi olmadı.

(Peki bu inanç nasıl yayıldı.)

Yaygın olarak paylaşılan bir başka “kanıt” da bir zamanlar katıldığım bir TV programından bir kesitti. Aşılarla ilgili konularda Bill Gates’le birlikte çalıştığımı belirtiyordum. Ancak klibi yakından incelerseniz, cümlede küçük bir hata olduğunu fark edersiniz çünkü video editörleri Gates Vakfı ile Afrika’da açlık ve erken çocukluk dönemi beslenmesi üzerine yaptığımız projeden bahsettiğim bir cümleyi almış ve aşılardan bahsettiğim başka bir cümleyle birleştirmişti. Ve voilà: Profesör Dan Ariely aşılar konusunda Bill Gates’le birlikte çalıştığını itiraf ediyor.

Videoların kurgulanarak, kasıtlı biçimde bağlamdan koparıldığı ve kelimelerin ağzıma tıkıldığı düşünüldüğünde, tüm bunların arkasında kötü niyetli birilerinin olması gerektiği sonucuna varmamı bekleyebilirsiniz. Ancak şeytani bir düşman ihtimali aklımdan geçse de bu fikri çabucak bir kenara bıraktım. İlk olarak, videolarda yapılan düzenlemeler yüksek kalitede değildi. İkincisi, neden birileri benim peşime düşmek istesin ki? Sıfır egolu olduğumdan değil ancak birilerinin beni alaşağı etmek için enerji harcamasını gerektirecek kadar önemli olduğumu düşünmek benim için zordu. Benim tahminim, videoların arkasındaki kişilerin, en azından kendi zihinlerinde, düzenlenmemiş bilgi parçalarına rastladığında noktaları birleştiren, kendi sonuçlarını çıkaran ve bunlara güvenen, diğer insanlar için bağlantıları vurgulamak amacıyla ilgili parçaları bir araya getiren ve daha sonra onların ışığı görmelerine yardımcı olmak için çalışmalarını yayan iyi niyetli kişiler olduğuydu. Elbette, beğeni ve yorumlarla sosyal medyada itibar kazanmak hem çabalarının büyük bir artısı hem de devam etmeleri için bir motivasyon kaynağı oluyordu.

Derlenen Alıntılar: Yanlış İnanışlar - Dan Ariely

28 Haziran 2021 Pazartesi

Tanrı'ya Dua Etmek - Sahne

Usta illüzyonist Stanley bir süredir medyum Sophie'yi gözlemlemektedir. Zira hayatını, insanları sahte vaatlerle kandıran medyumların foyalarını ortaya çıkarmaya adamıştır. Bu nedenle kimliğini gizleyen ve kendini iş adamı olarak tanıtan Stanley'in niyeti, genç kadına yaklaşmak ve iddia ettiği medyumluk güçleriyle insanları kandırıp kandırmadığını anlamaktır.

Ancak bu arada tatsız bir haber alır. Teyzesi trafik kazası geçirmiştir. Durumu kritiktir. Stanley'in morali çok bozulmuştur. Tanrı'ya dua etmeye başlar. İçini döker. Yalnız olmadığını hissetmek ister. Tanrı'nın teyzesine yardım edeceğine inanmak ister...



Stanley:
- Beni duyuyor musun bilmiyorum.
Gerçi her zaman örnek bir hayat sürmediğim ortada,
ve sadece inançsız ve çok da şüpheci biri olmadım.
Daha da kötüsü
yukarıda bir yerlerde bir baba figürü olduğuna inanan insanları
hep küçümseyen, aşağılayan bir adam oldum ben.
Bunu hep çocukça buldum.
İyimserlik dedim.
Hatta ilkel buldum.
Hayatın anlamını abartma hevesiyle
uydurulan bir şey olduğuna inandım hep!
Çektiğimiz bütün sıkıntılar daha büyük bir planın
parçası olamaz dedim!
Ama son dönemde gördüklerim
gerçekse,
demek ki ben her şeyi bilmiyormuşum!
Meğer mümkünmüş.
Hatta mantıklı!
Burası için tasarlanmışız!
Hatta daha büyük bir ideal için!
Ve evet sen belki gerçeksin!
Senden bir şey istemeye pek hakkım yok ama...
Teyzemi çok severim.
O şuan ölümle boğuşuyor.
Senden rica ediyorum.
Ricam şu...
Bir dakika...
Bu resmen hayatımda duyduğum
en saçma en gereksiz olay!
Sağduyum bana diyor ki,
sırf teyzem iyi olsun istediğim için
süslü püslü ve gerçek dışı bir tuzağa adım atmak üzereyim!

Ama olmaz işte. Stanley septik bir insandır...


Bu arada konu Tanrı'dan açılmışken ilginç bir sahne daha var.
Sahne: İşte İnançlardan Bahsetmek
Elbette iş hayatında hatta sosyal hayatta bile iletişim kurmak istediğin insanlara karşı dikkatli olmak gerekir. Tanrı'yı gündeme getirmemek en iyisidir. Fikir ayrılıkları olabilir. Alınabilirler, üzülebilirler. Yani iletişimi zorlaştırabilir. Ve asıl konu dağılır. Larry haklı olarak çıkışır yani. :-)