Google Play'de, Windows Store'de
binlerce yazılım mevcuttur. Çünkü insanlar kendi yazdıkları
ufak programlarını bu internet mağazalarında kolayca
yayınlayabiliyorlar. Böylece pek çok insan az maliyetle program
yazıp, satabiliyor. Amatör programcıların kendilerini sınaması
için fırsat oluyor. Mağazalar ufak bir komisyon alıyor ama
yayınladığı programdan epey para kazanmış insanlar var.
“...Yazarlar
kitaplarını zaten bilgisayarda elektronik metin olarak yazıyor. Bu
metin dosyasını matbaaya hazırlamak, kağıt sarf etmek yavaş
yavaş olağan dışı görünmeye başlıyor. MP3 dosyalarını
analog kasete dönüştürmeye andırıyor, normalde üzerinde işlem
yapılabilsin, kalitesi korunsun diye kasetten MP3'e dönüştürülür.
Mesela Google'ın kütüphanelerdeki kitapları tarayarak
elektronikleştirdiğini hatırlayın. O metin dosyalarını bir
yazılımla nispeten kolayca e-kitaba çevirmek oldukça ucuzdur.
Baskı,
kâğıt, ciltleme, nakliye, depolama gider kalemleri ortadan
kalkmıştır. Böylece yayınevlerinin kitap fiyatlarını düşürmek
için daha çok imkanları olacaktır. Hızla raflarda (sanal
raflarda!) yerini alır. Kağıt olmadığından basım kalitesi dert
edilmez. Baskısının tükenme olasılığı yoktur. Hem kitabın ne
kadar tutacağını düşünüp kaç adet basılacağına kafa
yormaya da gerek kalmaz. Sadece küçük bir kesimin ilgisini
çekeceğinden çekinilerek basılmayan sıra dışı konulardaki
kitaplara şans verilebilir. Bağımsız yazarlar, masraflı
olmadığına göre kitaplarını kendileri yayınlayabilir. Ve kitap
çeşitleri artar.”
Şeklinde yazmıştım. Buradan o
yazıma erişebilirsiniz. Bu öngörü, pazarlamadan öte artık
gerçeğe dönüşüyor. Amatör yazarlar yayınevleriyle anlaşmak
zorunda kalmıyor. Ayrıca dar bir kesime hitap edecek kitap
projelerinin rafa kaldırılmasına gerek yok. İnsanlar yazdıkları
kitapları, denemeleri e-kitap mağazalarına kolayca yüklüyorlar.
Böylece Google Play'deki programlar gibi çeşit artıyor. E-Kitap
Endüstrisinin birçok amatör yazarı yüreklendirdiğini
görebiliyoruz...
Haber:
31
yaşındaki yazar aslında sadece kendisi için yazıyor ama yine de
yazdıklarına yorum yapılmasını dilermiş. O nedenle de
yazarların kendi kitaplarını yayımlayabilmesi onun için bulunmaz
fırsat olmuş.
"2012
yılında Frankfurt Kitap Fuarı'nda yazarların kitaplarını
kendilerinin basabileceğine dair bir haber gördüm. Ve herhangi bir
ajans, yayın evi olmadan ve risk almadan kitap yayımlayabilmek çok
ilgimi çekti."
KAZANCIN
YÜZDE 70'İ YAZARA
Yazar, Poppy J. Anderson adıyla ilk aşk romanını bir internet platformu üzerinden yayımladı. 2 euro 99 cent olan kitap, iki ay içinde en iyi 100 elektronik kitap listesine girdi.
Yazar, Poppy J. Anderson adıyla ilk aşk romanını bir internet platformu üzerinden yayımladı. 2 euro 99 cent olan kitap, iki ay içinde en iyi 100 elektronik kitap listesine girdi.
Yazar
hâlihazırda uluslararası ilişkiler bölümünde doktorasını
yapıyor. Ancak bilimsel çalışmalarının yanı sıra yazar Poppy
Anderson kimliğini de çok seviyor. Kitabın ticari işlerinden
internet platformu sorumlu. Yazara, kazancın yüzde 70'i ödeniyor.
Ve Poppy Anderson'ın kitabı 8 bölümlük bir seri olacak.
ZİRVEYE
ÇIKTI Berlinli
korku yazarı Nika Lubitsch romanı "7. gün" için yayın
evi bulamadığından internet üzerinden yayımlamayı denemiş.
E-kitaplar listesinde zirveye çıkan roman bugüne kadar tam 100 bin
kez indirildi.
Bir
diğer örnek ise Jonas Winner. Polisiye serisi Berlin Gothic ile
yayınevinden çıkan bir kitabın başaramadığını başarıp, 66
gün e-kitap listesinde 1 numara kaldı.
Hâlihazırda
Almanya'da yıllık 90 bin yeni kitap basılıyor. Yazarların
kitaplarını kendilerinin yayımlayabilmesiyle bu sayının bir kaç
yıla ikiye katlanacağı tahmin ediliyor.
DW
Türkçe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder